Bu yazımızda son yıllarda pek çok uzmanın dikkatini çeken Ömer Sühreverdî konusunu detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Ömer Sühreverdî hem akademik camiada hem de kamuoyunda büyük ilgi uyandıran karmaşık ve büyüleyici bir konudur. Önümüzdeki birkaç sayfada, Ömer Sühreverdî'in kökeninden günümüz toplumu üzerindeki etkisine kadar farklı yönlerini analiz edeceğiz. Sürekli gelişen bu konu hakkında kapsamlı ve güncel bir bakış açısı sunmak amacıyla Ömer Sühreverdî ile ilgili tartışmalara, araştırmalara ve teorilere dalacağız.
![]() | Bu maddenin Vikipedi'nin kalite standartlarına uyabilmesi için tamamen yeniden yazılması gerekmektedir. (Ağustos 2022) |
Ömer Sühreverdî | |
---|---|
![]() Şihabeddin Ebû Hafs Ömer es-Sühreverdî Türbesi (Bağdad) | |
Doğum | Ebû Abdullah Ömer bin Muhammed es-Sühreverdî 1145 Sühreverd, Hüdabendeh, Zencan Eyaleti |
Ölüm | 1234 Bağdad |
İkamet | İldenizliler |
Dönem | 12. Yüzyıl |
Edebî akım | Filozof, Sufilik/Sühreverdiyye |
Etkiledikleri | |
Etkilendikleri
| |
Ömer Sühreverdî veya Şihabeddin Ebû Hafs Ömer es-Sühreverdî, (1145 - 1234) İslam filozofudur.
Sühreverdiyye tarikâtını genişletmiş ve Sufi tezini Avârifü'l-maârif isimli eserinde, tarikat üyelerinin uyması gereken kuralları ayrıntılı bir şekilde yazmıştır. Diğer isimleri: Şeyh Ebû Abdullah Ömer b. Muhammed es-Sühreverdî, Ebû Hafs el-Sühreverdî, Şihabeddin Ömer Sühreverdi, Şeyh Şihabeddin Ömer b. Abdullah el-Sühreverdi.[1] Halife Ebu Bekir'in soyundan geldiği için Bekrî, Kureşî ve Teymî nisbeleriyle anılır.[2] Bazı yazarlar Kürt kökenli olduğunu iddia ederler.[3]
Nüfusunun büyük çoğunluğunu Azerilerin oluşturduğu Zencan Eyaleti, Hodabandeh İlçesine bağlı bir Kürt kasabasi olan eski ismi (media) Sühreverd[4] (Kürtçe:Emer Sûhrewerdî,Farsça: سُهرَوَرد) ismindeki bir yerleşim yerinde 1145 yılında doğmuş genç yaşta Bağdat şehrine gitmiş ve dönemin Nizamiye Medresesinde öğrenim almıştır.
Bağdat'ta annesi Türk olan Abbasi Halifesi Nasır Lidinillâh, Anadolu Selçuklu Devleti tahtına I. Alaeddin Keykubad'ın çıkmış olduğunu duyanca hakimiyet ve hükümdarlık sembolleri ile hediyelerini, şeyh Ebû Abdullah Ömer b. Muhammed es-Sühreverdî ile birlikte Keykubad'a göndermiştir. Şeyh Sühreverdî, bir süre Konya'da kalarak, Sühreverdiyye tarikatını burada yaymış, bu arada Sultan I. Alaeddin Keykubad ve Mevlânâ'nın babası Bahaeddin Veled ile uzun uzun sohbet etmişlerdir. Sühreverdî, Konya'dan ayrıldıktan sonra Malatya'da devrin ünlü mistik bilginlerinden Necmeddin Razi ile karşılaşmıştır.