Aşırı dağınık galaksi konusu tarih boyunca tükenmez bir tartışma ve ilgi kaynağı olmuştur. Aşırı dağınık galaksi, ortaya çıkışından bu yana kolektif hayal gücünü yakaladı ve dünya çapında milyonlarca insanın merakını uyandırdı. Toplum üzerindeki etkisi ve kültür, politika, bilim veya teknoloji gibi farklı alanlarla olan ilgisi onu evrensel bir ilgi konusu haline getiriyor. Bu makalede, kökeninden günümüz dünyasındaki etkisine kadar Aşırı dağınık galaksi'in çeşitli yönlerini inceleyeceğiz, sonuçlarını ve zaman içindeki gelişimini analiz edeceğiz.
Aşırı dağınık gökada (İngilizce: Ultra diffuse galaxy, kısaca: UDG), ilk örneği 1984 yılında Allan Sandage ve Bruno Binggeli tarafından yakınlardaki Başak Kümesi'nde keşfedilen, son derece düşük aydınlatma gücüne sahip bir gökadadır.[a] Bu gökadalar, 2015'te yeniden adlandırılmadan önce uzun yıllar boyunca incelenmiştir. Düşük aydınlatma gücü, yıldız oluşumuna neden olan gaz eksikliğinden kaynaklanmakta ve bu da bu gökadaların çok eski yıldız popülasyonlarının rezervuarı olmasına sebep olmaktadır.[2][3]
2018'de doğrulanan keşiflere dayanarak, bu gökada sınıfı karanlık madde içeriğinin her iki ucunu da içerir. Bazı UDG'ler neredeyse tamamen karanlık maddeden oluşur (böyle bir gökada Samanyolu ile aynı boyut ve kütleye sahip olabilir, ancak görünür yıldız sayısı sadece %1'dir),[4] diğer UDG'ler ise neredeyse tamamen karanlık maddeden yoksun gibi görünmektedir.[3]