Çok eski zamanlardan beri Aşur (tanrı) hayranlık, araştırma ve tartışma konusu olmuştur. Etkisi tüm kültürel, coğrafi ve zamansal engelleri aşarak insanlık tarihinde silinmez bir iz bıraktı. Geçmişin en uzak noktalarından en yakın günümüze kadar Aşur (tanrı) hayranlık, analiz ve tefekkür nesnesi olmuştur. Bu makalede, Aşur (tanrı)'in birçok yönünü derinlemesine inceleyerek anlamını, etkisini ve günümüz dünyasındaki önemini ortaya çıkaracağız. Takip eden sayfalarda, Aşur (tanrı)'in daha eksiksiz ve zenginleştirici bir anlayışını bulmak amacıyla tarih, bilim, kültür ve toplumda büyüleyici bir yolculuğa çıkacağız.
Aşur 𒀭𒊹 | |
---|---|
![]() Geleneksel olarak Aşur'u simgelediği düşünülen bir Yeni Asur güneş diski | |
Diğer adları |
|
Yaşadığı yer | Assur, Uruk (MÖ 6. yüzyıl) |
Kişisel bilgileri | |
Eşi | Mullissu (Arbela'nın İştar'ı, Assur'un İştar'ı, Nineveh'in İştar'ı), Šerua |
Çocukları | Ninurta, Zababa, Šerua, Arbela'nın İştar'ı |
Kardeşleri | Šerua |
Aşur (Sümerce: 𒀭𒊹, romanize: AN.ŠAR₂ ya da Assur, Aššur), Asur kentinin ve Asurluların ulusal tanrısıdır.[1]
Başlangıçta, Asur kentinin ya da belki de üzerine inşa edildiği tepenin tanrılaştırılması olduğu ileri sürüldü. İlk başlarda, diğer tanrılarla herhangi bir bağlantısı bulunmamaktaydı; ebeveynleri, eşi veya çocukları yoktu. Onunla bağlantılı tek tanrıça, tam olarak net olmamakla birlikte, Şerua'ydı. Aşur, daha sonrarı Enlil'le özdeşleştirilmiş ve Ninlil onun karısı, Ninurta ile Zababa ise onun çocukları kabul edilmişti.
II. Sargon, Babil Yaratılış Destanı'nda Aşur'u, Anu'nun babası olarak bilinen Anşar adlı kadim bir varlıkla özdeşleştirmeye başlamıştı. Başlangıçta Asur kenti ile ilişkilendirilen yerel bir tanrı olan Aşur, Asur İmparatorluğu'nun genişlemesi ile kültünün güney Mezopotamya'ya kadar yayılması paralellik göstermiştir. Asur metinlerinde Marduk'tan ziyade Aşur, "Bel" olarak anılmıştır.