Bu yazımızda hem uzmanların hem de meraklıların ilgisini çeken Abajur'in büyüleyici dünyasına değineceğiz. Abajur, popüler kültür ve tarih de dahil olmak üzere siyasetten bilime kadar çeşitli alanlarda ilgi uyandıran bir konudur. Yıllar boyunca Abajur tartışma ve analiz konusu olmuştur ve önemi ve alaka düzeyi artmaya devam etmiştir. Bu makalede Abajur'in farklı yönlerine dalacağız, toplum üzerindeki etkisini ve zaman içindeki gelişimini inceleyeceğiz.
Abajur, bir lambanın ışığını belli bir noktaya yöneltmeye ya da yumuşatarak yaymaya yarayan aygıt demektir. Ayrıca üzeri siperlikli lamba anlamına da gelmektedir.
Lambanın abajurla donatılmaya başlanması, Avrupa'da 17. yüzyıla rastlar. İstenilen ışığa göre, abajur ışık geçirmez (kalın kâğıt, metal) ya da yarı saydam olabilir (cam, porselen, kumaş, hasır). Abajurun biçimi ve malzemesi modaya bağlı olarak gelişti. 19. yüzyılda opalinden yarı küresel abajurlar, 1900'de tavan askısı bakır abajurlar; 1930'lu yıllarda yuvarlak lambalara takılan koni biçiminde abajurlar, 1950'li yıllarda silindir biçiminde abajurlar yapıldı.
Çağdaş ışıklandırma gereçlerinde pleksiglastan, kalıba dökülmüş plastikten, lake saçtan, çelikten vb. geometrik biçimde abajurların yapılmaya başlanmıştır.
Abajur, Fransızca abat-jour sözcüğünden gelir. Bu sözcük Fransızca kısmak anlamındaki abattre eyleminden abat sözcüğü ile ışık, gün anlamındaki jour sözcüğünün birlikte kullanılmasıyla oluşmuş olup; "ışık kısar", "lamba siperi" anlamlarına gelmektedir.[1] Abajur kelimesinin Türkçede kalpak, örtük, sayvan, siper gibi eş anlamlıları bulunmaktadır.[2]