Alemdağ

Günümüz dünyasında Alemdağ, dünya çapında milyonlarca insanın dikkatini çeken çok alakalı bir konudur. Etkisi siyasetten teknolojiye, kültürden genel olarak topluma kadar farklı alanlarda hissedildi. Alemdağ tutkulu bir tartışma yarattı ve yanıt ve çözüm arayışına yönelik bir dizi araştırmayı ve çalışmayı tetikledi. Ortaya çıkışından bu yana, Alemdağ hem ilgi hem de tartışmalara yol açtı ve etrafımızdaki dünyayı algılama ve anlama biçimimize meydan okudu. Bu makalede, Alemdağ olgusunu derinlemesine inceleyerek birçok yönünü ve gelecekteki potansiyel etkisini inceleyeceğiz.

Alemdağı (YunancaMeludion), İstanbul'un Anadolu yakasında, Çekmeköy sınırları içinde bulunan tepedir. Deniz seviyesinden 442 m'lik yüksekliğiyle İstanbul'un en yüksek 2. noktasıdır.

Alemdağı ve çevresi Birinci Zaman'ın (Paleozoik) Silüryen ve Devoniyen devirlerine ait kayaçlardan meydana gelmiştir. Bu kayaçlar, tortul detritik kayaçlardan arkozlar, grovaklar, kuvarsitler, feldspatlı kuvarsitler ve şeyllerdir. Alemdağı'nı oluşturan kayaçların tabakalarını Kocaeli Yarımadası'ndaki diğer yüksek tepeler gibi doğu-batı doğrultusunda kıvrılmıştır. Bu kıvrılma hareketi muhtemelen Kaledonien Orojenezi'nde (435-395 milyon yıl önce) meydana gelmiştir.

Alemdağı, üzerini kaplayan orman örtüsüyle ilginç bir mesire alanıdır. Kocaeli Yarımadası'nda görülen iki farklı karakterdeki bitki örtüsünün sınırı bu dağdan geçer. Dağın kuzeye bakan yamaçları nemli ormanlar sahasına dahilken güneye bakan yamaçlarında kuru ormanlar görülür.

Tepenin panoramik görüntüsü (Mayıs 2013)