Günümüz dünyasında Alev dili benzeri görülmemiş bir önem kazanmıştır. Alev dili ortaya çıkışından bu yana geniş bir toplum yelpazesinin dikkatini ve ilgisini çekmiş, farklı alanlarda tartışmalara, düşüncelere ve analizlere yol açmıştır. Hem akademik alanda hem de iş dünyasında Alev dili, etkisini ve potansiyelini anlamaya çalışan çalışma ve araştırmaların konusu olmuştur. Bu makalede, bugün çok alakalı olan bu konuya ilişkin geniş ve eksiksiz bir vizyon sağlamak amacıyla, kökeninden mevcut sonuçlarına kadar Alev dili ile ilgili çeşitli yönleri inceleyeceğiz.
Alev dili veya flameover, bir kapalı alandaki piroliz gazlarının aniden tutuşması ve yanmasıdır. Kapalı alanın tavanında yuvarlanan yangın ateşi olarak gözükür. Bir yapı yangını çeşididir.[1]
kapalı bir ortam yanmaya başladığında havadan hafif gazlar tavana doğru hareketlenmeye başlar. Bu tavanda biriken yanıcı olan gazlar tutuşma sıcaklığına eriştiğinde aniden parlayarak alev halini alır ve alev dili oluşur. Kapalı ortamın tavanında bu gazların birikmesi hem kara dumanlar sebebiyle görüş alanını daraltmakta hem de insanda nefes almayı güçleştirmektedir. Bu sebeple İtfaiyeciler kapalı ortama eğilerek girer ve ilerlerler. Tam kapalı bir ortamda Alev dili ortamdaki oksijeni tüketeceğinden kapalı ortama tekrar oksijen girişini sağlamak yani pencere veya kapıları açmak/kırmak backdraft tehlikesini yaratacaktır.
Alev dili ile genel parlama aynı olgular değildir.[2] Alev dilleri genel parlamadan önce de ortaya çıkabilir. Flameover durumunda odanın tamamı değil, yalnızca odada bulunan gazlar tutuşur.