Bugün Avlonya Kalesi, farklı alanlarda büyük ilgi ve tartışma yaratan bir konudur. Politikadan bilime, kültüre ve topluma kadar Avlonya Kalesi dünya çapında milyonlarca insanın dikkatini çekti. Zaman ilerledikçe, Avlonya Kalesi'i derinlemesine anlamanın ve analiz etmenin önemi giderek daha belirgin hale geliyor çünkü etkisi günlük hayatımızın birçok yönüne yayılıyor. Bu makalede, çalışma ve yansıma konusu olmaya devam eden bir konuya ışık tutmak amacıyla Avlonya Kalesi'in farklı boyutlarını ve mevcut bağlamdaki ilgisini araştıracağız.
Avlonya Kalesi, Arnavutluk'taki en büyük Osmanlı kalesi. Kalenin yapımına 1537 yılında başlanmış ve muhtemelen 1542-43'te tamamlanmıştır. Osmanlı arşivlerinden gelen bilgilerden evvelce Venedik eseri olduğu veya İtalyan bir mimarın elinden çıktığı düşünülen bu kalenin Sinan'ın amiri olduğu Hassa Mimarlar Ocağı tarafından tasarlandığı anlaşılmıştır.[1][2]
Kale sekizgen biçimde olup 4 hektarlık bir sahayı kaplamaktaydı. Duvarları şevsiz olan ve açılı burçları bulunmayan bu kalenin içine büyük bir kule inşa edilmiş ve toplar da buraya yerleştirilmiştir. Kalenin çokgen kesitli sekiz adet köşe burcu bulunmaktadır ve perde duvarın her bir uzun kenarında ikişer adet kule bulunmaktaydı.[1][2]