Bu makalede, Beluça konusu farklı perspektiflerden ele alınarak, bu konunun anlamlarını, uygulamalarını ve günümüzdeki geçerliliğini araştırmak amacıyla ele alınacaktır. Tarihsel bağlamı, çeşitli alanlardaki olası etkileri ve güncel panoramadaki önemi ayrıntılı olarak analiz edilecektir. Benzer şekilde, gelecekteki olası etkileri de incelenecek ve Beluça ile ilgili çeşitli bakış açıları tartışılacaktır. Farklı yaklaşım ve görüşler arasında bir yolculuk yaparak okuyucuya bu konunun kapsamlı ve ayrıntılı bir vizyonunu sunmayı, tartışmayı ve düşünmeyi teşvik etmeyi amaçlıyoruz.
![]() Beluça dağı - Yaz 2001 | |
![]() | |
En yüksek noktası | |
---|---|
Yükseklik | 4.506 m |
Çıkıntı | 3.343 metre (10.968 ft) |
Yalıtılma | 668 kilometre (415 mi) |
Koordinatlar | 49°48′25″K 86°35′23″D / 49.80694°K 86.58972°D |
Tırmanma | |
İlk tırmanan | 1914, B.V. Tronov ve M.V. Tronov |
Beluça Dağı, Türkologların tespitlerine göre Ergenekon Dağı (Rusça: Белуха; Altayca: Ӱч-Сӱмер - Üç-Sümer), Katun Dağlarında konumlanan, Rusya'da Altay Dağlarının en yüksek tepesidir.[1] UNESCO tarafından 1998 yılında Altay Altın Dağları isminde Dünya Mirası listesine alınmıştır.[2]
Altayca'da Muztau adı verilen dağın Türkçe anlamı "Buzdağı"dır. Ruslar bu dağa Белуха (Belukha, Bjelucha) adını verirken Güney Sibirya ve Altaylarda halk arasında Üç Sümer (Altayca: Уч-Сумер) ("Üç Tepeli") ismi de verilmektedir. Altay halkbiliminde Beluça dağı esrarlı Şambhala (efsanevi krallık)'ya geçilen kapıdır.[3]
Hindistan karaparçasının, Asya kıtası ile tektonik çarpışması sonucunda Altay dağlarının bir parçası olan Beluça dağı da oluşmuştur. Masif fay ağları, Kuray fay kuşağı ve yeni tespit edilen Taşanta fay kuşağı gibi bu bölgede uzanır gider. 131,337 hektar büyüklüğünde olan Beluça doğa koruma sahasıdır.
Muztau bir iki tepeli dağ olup Rusya ve Kazakistan sınırı boyunca uzanır, şimdi kuzey uçunun bittiği yerde Çin ve Moğolistan ile sınır komşusu olur. Bu dağlarda birden fazla Akkem ve Mensu gibi buzullar bulunur. Her iki tepelerden, doğudaki doruğu (4506 m) batı doruğuna (4440 m) göre daha yüksektir. ´
Beluça dağı, ilk defa 1914 yılında Mikhael ve Boris Tronov kardeşler tarafından tırmanılmıştır.[4] En çok tırmanılan doğu doruğuna, ilk çıkan Tronov kardeşlerin geçtiği güney güzergâhını kullanırlar.