Bu makalede Birinci Türk Coğrafya Kongresi'in mevcut toplumumuzdaki etkisini araştıracağız. Birinci Türk Coğrafya Kongresi, kökeninden evrimine kadar günlük hayatımızın farklı yönlerinde önemli bir rol oynadı. Tarih boyunca Birinci Türk Coğrafya Kongresi, tutkuları uyandıran ve çeşitli alanlardaki etkisine dair düşünceler üreten bir tartışma ve ilgi kaynağı olmuştur. Bu makale aracılığıyla Birinci Türk Coğrafya Kongresi'in günümüzdeki önemini ve algılarımızı, davranışlarımızı ve kararlarımızı nasıl şekillendirdiğini analiz edeceğiz. Ek olarak, Birinci Türk Coğrafya Kongresi'e ilişkin farklı bakış açılarını inceleyeceğiz ve toplumumuzdaki rolünün derin analizine ve yansımasına davet eden kapsamlı ve eleştirel bir vizyon sunacağız.
Birinci Türk Coğrafya Kongresi, Türkiye'de coğrafya derslerinin müfredatı, coğrafya ders kitaplarının hazırlanması, coğrafi terimlerin belirlenmesi, Türkiye coğrafyasının ana hatları ve engebeli alanların adlandırılması konularında çalışmak üzere 6-21 Haziran 1941 tarihinde Ankara'da yapılan kongredir.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde cumhurbaşkanı İsmet İnönü himayesinde ve Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel başkanlığında, çeşitli bilim dalları ve devlet kurumlarından uzmanların katılımı ile gerçekleşmiştir. Esas amacı coğrafya eğitimi olsa da bu kongre çoğunlukla Türkiye'de bugün kullanılan coğrafi bölgelerin belirlenmesi ile anılır.[1]
Kongrede Türkiye'de 7 ana coğrafi bölgeye ve 21 coğrafi bölüme ayrılmıştır. Ana coğrafi bölgeler şunlardır;