Bu yazımızda tarihe, kültüre ve topluma damgasını vuran Bunsen hücresi'in büyüleyici dünyasını keşfedeceğiz. Bunsen hücresi yıllar boyunca tartışmalara, çalışmalara ve yorumlara konu olmuş, evrenine dalmış olanların merakını ve ilgisini uyandırmıştır. Zamanın sınırlarını aşan alaka düzeyiyle Bunsen hücresi, bugün de tartışma ve yansıma konusu olmaya devam ediyor. Bu makale aracılığıyla, Bunsen hücresi'i çevreleyen farklı yönleri inceleyeceğiz, çeşitli alanlardaki etkisini ve anlamını analiz edeceğiz.
Bunsen hücresi nitrik veya kromik asitte bir karbon katodundan gözenekli bir pota ayrılmış seyreltik sülfürik asitte bir çinko anottan oluşan bir çinko-karbon birincil hücredir ("pil" olarak bilinir).[1]
Bunsen hücresi yaklaşık 1.9 volttur ve aşağıdaki tepkiden oluşur:
Zn + H2SO4 + 2 HNO3 = ZnSO4 + 2 H2O + 2 NO2(g)
Yukarıdaki reaksiyona göre, çinko ve sülfürik asitin her birinin 1 molü (veya kısmı) 2 mol (veya kısımlar) nitrik asit ile reaksiyona girdiğinde, oluşan sonuçtaki ürünler, 1 mol (veya kısım) çinko sülfat ve 2 mol (veya kısım) her su ve azot dioksit (gaz halindeki, kabarcıklar halinde) var.
Hücre, William Robert Grove'ın pahalı platin katodunu pulverize kömür ve kok kömürü şeklindeki karbonla değiştirerek Grove hücresini geliştiren mucid Alman kimyager Robert Bunsen'in adını aldı. Grove'un pilleri gibi, Bunsen azot dioksitin zararlı dumanlar çıkardı.
Bunsen, metalleri çıkarmak için bu hücreden yararlandı. Henri Moissan, ilk kez floru elde etmek için hidrojen florürün elektrolizi için 90 hücre yığını kullandı.