Bu makale, okuyucuya bu konuda kapsamlı ve derin bir vizyon sunmak amacıyla CD20 konusunu geniş ve ayrıntılı bir perspektiften ele alacaktır. CD20 ile ilgili farklı yönler ve bakış açıları, mevcut bağlamdaki ilgisi ve çeşitli alanlardaki etkisi dikkate alınarak analiz edilecektir. Bu yolculuk boyunca, CD20 sorununu verimli ve etkili bir şekilde ele almak için ilgili bilgileri, zenginleştirici düşünceleri ve olası çözümleri veya alternatifleri sunmaya çalışacağız.
B-lenfosit antijeni CD20 veya CD20, pro-B aşamasından başlayarak tüm B hücrelerinin yüzeyinde eksprese edilir ve hücre olgunluğa erişinceye dek konsantrasyonu artar.
İnsanlarda CD20, MS4A1 geni tarafından kodlanır.[4][5]
Bu gen, zar kateden 4A gen ailesinin bir üyesini kodlar. Bu yeni oluşan protein ailesinin üyeleri, ortak yapısal özellikler ve benzer intron / ekson ek sınırları ile karakterize edilir ve hematopoietik hücreler ve lenfoid olmayan dokular arasında benzersiz ekspresyon paternleri sergiler. Bu gen, B hücrelerinin gelişmesinde ve plazma hücrelerine farklılaşmasında rol oynayan bir B-lenfosit yüzey molekülünü kodlar. Bu aile üyesi, bir grup aile üyesi arasında 11q12'ye yerelleştirilmiştir. Bu genin alternatif uçbirleştirilmesi, aynı proteini kodlayan iki transkript varyantıyla sonuçlanır.[5]
Proteinin bilinen bir doğal ligandı[6] yoktur ve işlevi, özellikle T-bağımsız antijenlere karşı optimal B-hücresi bağışıklık tepkisini sağlamaktır.[7] Hücre zarında kalsiyum kanalı görevi yaptığı düşünülmektedir. CD20, CXCR4 /SDF1 (CXCL12) kemokin sinyallemesi ile mikro-çevresel etkileşimler bağlamında indüklenir ve CD20'nin moleküler işlevi, bu bağlamda B-hücresi reseptörünün (BCR) sinyalleşme eğilimine bağlanmıştır.[8]
<ref>
etiketi: "entrez" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: Kaynak gösterme)