Bugün sizlere son yıllarda büyük ilgi gören bir konu olan Casus uydu'den bahsetmek istiyorum. Casus uydu günümüz toplumunda önem kazanan, farklı alanlarda tartışmalara ve yansımalara yol açan bir fikirdir. Ortaya çıkışından bu yana, Casus uydu uzmanların ve sıradan insanların dikkatini çekerek konuyla ilgili sayısız fikir ve görüş üretti. Bu makale boyunca, Casus uydu'e farklı bakış açılarını keşfederek onun günlük hayatımızın çeşitli yönleri üzerindeki etkisini analiz edeceğiz. Şüphesiz Casus uydu kimseyi kayıtsız bırakmayacak bir kavram ve etrafında dönen tartışmalara katılabilmek için bunun sonuçlarını anlamak önemli.
Casus uydu veya diğer adıyla keşif uydusu, yer gözlem uydusu veya iletişim uydusu gibi geliştirilmiş ve askerî ve/veya istihbarat donanım ve uygulamaları içeren bir yapay uydu türüdür. Esasen uzay teleskopları gibi fakat farklı bir görüntü mekanizmasıyla uzaya doğru değil yeryüzüne doğru görüş alanına sahiptir. İlk nesil casus uyduları uzay yarışı ile 60'ların teknolojisiyle geliştirilen, sadece fotoğraf çekebilen (Amerikan Corona[1][2] ve Rus Zenit fotografik keşif uyduları gibi) uydulardı. Fotografik film malzemesi yeryüzüne indirilerek keşif görüntüleri elde edilmişti.
Paraşütle süzülerek yeryüzüne inen kapsüllerinden bilgilerin havada alınarak elde edildiği uydular yerlerini daha sonraları bir tür uzay aracı olarak da tanımlanabilecek (yeri değiştirilebilen uydular) sayısal görüntüleme yapan ve verilerini şifreleyerek radyo linkleri ile aktarabilen gelişmiş uydulara bırakmıştır.
Kullanılabilir bilgilerin bir kısmı 1972'ye kadar ABD'nin var olan programları ile ilgiliydi. O dönem öncesi programların bazı bilgileri hala gizliliğe sahiptir ama küçük bir sızma ile daha sonraki görevleri hakkında bilgiler mevcuttur. Gizliliklerinin kaldırılmasıyla veya bilgilerin sızdırılması yoluyla keşif uydu görüntülerinden birkaçı hakkında Ağustos 1984'te Jane's Defence Weekly yayınından KH-11 uydusu fotoğrafları gibi bilgiler edinilmiştir.[3]
16 Mart 1955'te ABD Hava Kuvvetleri olası bir düşmanın savaş yapma yeteneğinin durumunu belirlemek için ilgili birimlerden gelişmiş bir keşif uydusu sipariş etti. Ekim 1957'de Sovyetler Birliği dünya yörüngesine ilk yapay nesne olan Sputnik 1 peykinin yerleştirilmesinde başarılı oldu.
Soğuk Savaş döneminde, 1950'li yıllarda, bir Sovyet bombardıman uçağı bir aldatmaca ile sahte Amerikan korkularına yol açmıştı. Amerika Birleşik Devletleri'nde uydu fotoğrafları kazanımından sonra kendi istihbarat örgütleri 1968'de "...geçen yıl SSCB yeni bir kıtalararası balistik füze üretim tesisi kurmuştur, bilgi elde etmede bununla başardık" demişlerdir.
Keşif uydularının birkaç ana türü vardır.