Zaman geçtikçe Cesaret toplumumuzda büyük önem taşıyan bir konu haline geldi. Giderek daha fazla insan, kişisel ilgileri nedeniyle veya bu alandaki en son gelişmelerden haberdar olma ihtiyacı nedeniyle Cesaret hakkında bilgi arıyor. Cesaret, hem uzmanların hem de meraklıların ilgisini çeken şaşırtıcı sonuçlar veren çok sayıda çalışma ve incelemenin konusu olmuştur. Bu yazıda Cesaret ile ilgili farklı yönleri, yaşamlarımız üzerindeki etkisini ve çeşitli alanlarda oynadığı hayati rolü inceleyeceğiz.
Makale serilerinden |
Duygular |
---|
![]() ![]() |
Cesaret, aynı zamanda yiğitlik, kararlılık, ataklık ve dayanıklılık özelliklerini de içeren, korku, acı, risk, belirsizlik veya tehdit ile başa çıkabilme yeteneğidir.
"Fiziksel cesaret" fiziksel bir acı, zorluk veya ölüm tehlikesi ile yüzleşme sırasındaki cesareti tanımlarken, "ahlaki cesaret" çoğunluk muhalefeti, utanç, skandal veya şevk kırıcılığı karşısında etik davranmayı ifade etmektedir.
Profesör Daniel Putman'a göre, "Cesaret" bir amaç uğruna kişinin acı verici ve korkulu bir bedel veya koşulu kasıtlı olarak kabul etmesidir.[1] Bu düşünce ile profesör korku ve güven arasında yakın bir bağlantı olduğunu düşünür.[1] Profesöre göre cesaretli bir eylemin gerçekleşmesinde korku ve güven başarıyı belirleyebilir.[1] Ayrıca korku ve güven bağımsız değişkenler olarak görülebilirler ve duruma nasıl tepki verdiğimizi etkileyebilir.[1]
Ayrıca profesöre göre önemli olan övgüvendir.[2] Profesör Daniel Putman'a şöyle diyor: "Cesaretin ideali, yalnızca korkunun katı bir şekilde kontrol edilmesi ya da duygunun inkar edilmesi değildir. İdeal olan, bir durumu yargılamak, duyguyu insan doğasının bir parçası olarak kabul etmek ve iyi kullanmaktır." ayrıca "korkuyla yüzleşmek ve aklın davranışlarımızı değerli bir amaca yönlendirmesine izin vermek gelişmiş alışkanlıklardandır."[2]
Tehlike bir durum gerçekleştiğinde bu iki yönlüdür. Birinci korku, kişiden kişiye değişiklik göstersede bütünsel olarak göreceli olmayan bir durumdur. Yalnızca "durumun tehlikesiyle eşleşirse" gerçekleşir. İkincisi güvendir. Güven için:[2]
Profesör Putman'a göre cesareti çarptıran bir takım durumlar vardır bunlar:[3]
Bu durumlar Putman'a göre korku ve cesaretin derinden iç içe olduğunu ve bunların "durumun tehlikesi", "amacın değeri" ve "Özgüven"e göre farklı algılara dayandığını tanımlar.[3]