Bugünkü yazımızda son zamanlarda büyük ilgi ve tartışma yaratan bir konu olan Dido (Kartaca kraliçesi)'i inceleyeceğiz. Dido (Kartaca kraliçesi), ortaya çıkışından bu yana farklı alanlarda tartışma ve tartışmalara konu olmuş, çelişkili görüşler üretmiş ve gerçek etkisi hakkında sorular ortaya çıkarmıştır. Makale boyunca, kökeni ve evriminden mevcut toplum üzerindeki etkisine kadar Dido (Kartaca kraliçesi) ile ilgili farklı yönleri analiz edeceğiz. Hiç şüphesiz Dido (Kartaca kraliçesi), günümüz dünyasında kapsamını ve etkisini anlamak için dikkatle ele alınması gereken önemli bir konudur.
Dido, Yunan ve Roma kaynaklarına göre, Kartaca'yı (günümüzde Tunus) kuran ilk kraliçe (MÖ 814). Romalı şair Virgil'in Aeneid hikâyesinde bahsedilir. Bazı kaynaklarda Elissa olarak da geçer.
Elissa ismi muhtemelen Finike dilindeli Elişat kelimesinin eski Yunancada telaffuzundaki farktan kaynaklanır. Latin yazarlar tarafından kullanılan Dido isminin, kelimenin Finike dilindeki anlamı olan "gezgin, göçebe" manasından kaynaklandığı düşünülmektedir.
Romalı şair Vergilius'un Aeneis eserinde Aeneas ve Dido'nun hikâyesi anlatılır. Buna göre Troya düştükten sonra sağ kurtulanlar, yeni bir yurt kurmak için Aeneas önderliğinde denize açılırlar. Fakat uzun bir yoldan sonra Juno'nun gazabına uğrayarak İtalya'ya gitmek isterken Libya'ya ulaşırlar. Kraliçe Dido, kendilerini iyi karşılar ve tanrıların da araya girmesiyle Aeneas'a aşık olur. Aeneas'a kentlerini burada kurmalarını söyler. Aeneas da hazırlıklara başlar ama Zeus'un İtalya'da kent kurma emrini Aeneas'a Hermes hatırlatır. Dido'nun kendisine çok bağlandığını bilen Aeneas gizlice gemilerini hazırlatıp yola çıkar. Truvalıların gizlice hazırlıklara başladığını öğrenen Dido çılgına döner, öfkeyle Truvalılara saldırı emri verse de Aeneas ve beraberindekiler kentten ayrılmıştır, Dido sonunda kendini öldürür.