İnsanlık tarihinde Doğu Karadeniz Dağları toplumun gelişiminde çok önemli bir rol oynamıştır. Doğu Karadeniz Dağları ortaya çıkışından bu yana dünya çapında milyonlarca insanın dikkatini ve ilgisini çekti. Bu olgu kültürde, politikada, teknolojide ve modern yaşamın her alanında silinmez bir iz bıraktı. Bu yazıda Doğu Karadeniz Dağları'in zaman içindeki etkisini keşfedip günümüz dünyasına etkisini analiz edeceğiz. Doğu Karadeniz Dağları, kökeninden şu anki önemine kadar hem akademisyenler, uzmanlar hem de meraklılar için bir tartışma ve hayranlık konusu olmaya devam ediyor.
Doğu Karadeniz Dağları, Türkiye'nin kuzeydoğusunda Karadeniz kıyılarına paralel uzanan sıradağlardır. Dağlar denizden hemen sonra yükselir. Arazide derin uçurum ve vadiler güçlü bir rölyef izlenimi verir. Dağların üzeri yoğun tropikal benzeri ormanlar ile kaplıdır.[1] Sıradağlar, Çoruh Nehri ağzından, Melet Irmağı vadisine kadar 400 km boy ve 50–60 km genişliğe sahiptir. 3500 metreyi aşan fazlaca zirve vardır.[2] Bu dağ sırasına Pontidler adı da verilmektedir.
Dağ sırası ile Karadeniz arasında dar bir kıyı şeridi kalır. Yüksek dağların üzerinde aktif buzullar ve buzul şekilleri bulunur. Dağlar kıyı ile iç kesim arasındaki ulaşımı oldukça zorlaştırırlar.[3] Ulaşım, Kop Geçidi ve Zigana (Kalkanlı) Geçidi ile Çoruh Nehri vadisinden sağlanır.
Doğu Karadeniz Dağları, tektonik oluklar ve fay hatları ile iki kola ayrılmıştır. Kuzey kolda; Giresun Dağları, Gümüşhane Dağları, Kalkanlı Dağları, Kaçkar Dağları ve Karçal Dağları yer alır. Güneyde, Çimen Dağları, Kop Dağı, Mescid Dağı ve Yalnızçam Dağları bulunur. İki dağ sırasını birbirinden Çoruh-Kelkit oluğu ayırır.
Doğu Karadeniz Dağları'nın bulunduğu arazinin jeolojisi, granitlerin ve metamorfik serilerin üzerinde kalınlığı 2000 metreyi geçen sedimentlerin ve volkanitlerin üst üste olduğu bir seriden oluşturur.[1] Pliyosen sonu-Kuaterner başında yükselen dağları akarsular derince parçalamıştır. Çoruh Nehri, Doğu Karadeniz Dağlarını 1000 m, diğer akarsular 500 m yarmıştır.[4]