Bu makalede, Endirekt serbest vuruş'i ayrıntılı olarak inceleyeceğiz ve çeşitli açılardan ve bağlamlardaki etkisini analiz edeceğiz. Endirekt serbest vuruş, ortaya çıkışından günümüze kadar birçok sektörde ilgi ve tartışma konusu olmuş, çelişkili görüşler ve derin yansımalar yaratmıştır. Bu sayfalar boyunca anlamını, etkisini ve alaka düzeyini derinlemesine inceleyerek kapsamını ve etkisini tam olarak anlamaya çalışacağız. Analizi zenginleştirmek ve zenginleştirici bir tartışmayı teşvik etmek için eleştirel ve yansıtıcı bir yaklaşımla Endirekt serbest vuruş'e farklı bakış açıları ve yaklaşımları ele alacağız.
Endirekt serbest vuruş veya çift vuruş, futbol maçlarında bir takımın oyuncusuna faul yapıldığı zaman o oyuncunun takım arkadaşıyla birlikte topun arkasında durup takım arkadaşı topa dokunduktan sonra yayın yakınında ise şut (zorunlu değil, isterse pas verip orta açabilir), dışında ise genellikle pas veya orta açabilir. Bu oynayan futbolcuya bağlı olan bir karardır. Endirekt serbest vuruşlarda direkt olarak kaleye gönderilen top kale çizgisini geçerse gol değeri kazanmaz ve rakip takım oyuna kale atışıyla başlar. Gol değeri kazanması için topun, vuruş kullanıldıktan sonra rakip oyuncu ya da takım arkadaşı fark etmeksizin en az bir oyuncuya temas etmesi gerekir.
Kaleci, kendi ceza sahasında aşağıdaki 4 ihlalden birini yaparsa, rakip takım lehine bir endirekt serbest vuruş verilir:[1]
Bir oyuncunun, hakemin kanaatine göre aşağıdaki ihlallerden birini yapması durumunda rakip takım lehine bir endirekt serbest vuruş verilir:[1]