Bu yazımızda günümüzün büyük önem taşıyan Et suyu konusuna değineceğiz. Farklı alanlardaki etkisinin yanı sıra günlük yaşamdaki önemi de analiz edilecektir. Et suyu hem uzmanların hem de amatörlerin dikkatini çeken bir konudur ve çalışması tutkulu tartışmalara ve farklı bakış açılarına yol açmıştır. Bu makale boyunca Et suyu'e farklı bakış açıları incelenecek, son araştırmalar sunulacak ve geleceğe yönelik potansiyel etkileri tartışılacaktır. Bu nedenle, Et suyu'in önemini ve toplumumuzun temel yönleri üzerindeki etkisini anlamak önemlidir.
Et suyu ya da bulyon, kemiklerin, etlerin, balıkların veya sebzelerin kaynatılmasıyla elde edilen sudur.[1] Bulyon adı, kaynama anlamına gelen "bouillir" kelimesinden türemiştir. Yalnız yenebilir, ancak en çok çorba, piatto, qarnir, gravy ve sos gibi başka yemekler hazırlamak için kullanılır.[2] Ticari olarak hazırlanmış sıvı fondolar, tipik olarak tavuk suyu, et suyu, balık suyu ve sebze suyu için mevcuttur. Kuzey Amerika'da, tabletler şeklinde kurutulmuş et stoklarına küp bulyon denir. Endüstride üretilen bulyon küpleri, 1908'de Maggi markasıyla ve 1910'da Oxo tarafından ticarileştirildi. 2013 yılına kadar “kemik suyu” olarak adlandırılan çorba, bir sağlık gıda trendi olarak popüler hale geldi ya da Amerika Birleşik Devletleri'nin bazı bölgelerinde kayboldu.[3]
18. yüzyılın sonlarında, Bavyera Seçmenine hizmet eden Amerikalı doğumlu bir fizikçi olan Benjamin Thompson (1753-1814), tamamen besleyici, katı bir kemik stoğu, ucuz et yan ürünleri ve diğer malzemeleri icat etti ve toplu olarak üretti.[4] Seçmen ordusunu beslemek için kullanıyordu. Buluşu bulyon küpünün öncüsü idi.[5]
Şeffaf et bulyonuna consommé denir. Sebze ve haşlanmış etin yanında ekmek, erişte, crouton veya pilav ile birlikte servis edilebilir. Kahverengi et jölesi (glace de viande) ile birlikte kaynatılan consomménin içine yumurta kırılıp rendelenmiş peynirin yanında servis edilebilir.[6][7]