Führerprinzip

Führerprinzip alanına her zaman sürekli ve artan bir ilgi olmuştur. Tarihteki önemi, günümüz toplumu üzerindeki etkisi veya günlük yaşamın farklı yönleri üzerindeki etkisi nedeniyle Führerprinzip akademisyenlerin, uzmanların ve meraklıların dikkatini çekti. Yıllar boyunca, dünyadaki önemi ve rolü daha iyi anlaşılmaya çalışılarak ayrıntılı olarak tartışıldı ve analiz edildi. Bu makalede, Führerprinzip'in farklı yönlerini ve perspektiflerini inceleyerek zaman içindeki gelişimini ve bugünkü etkisini inceleyeceğiz. Ayrıca, Führerprinzip alanında meydana gelen yeni trendlere ve ilerlemelere ışık tutmak amacıyla konuyla ilgili en son araştırmaları inceleyeceğiz.

Wochenspruch der NSDAP, 16 Şubat 1941: 'Führer her zaman haklıdır'.

Führerprinzip, Üçüncü Reich'ın hükûmet yapılarında siyasi otoritenin temelini belirlemiştir. Bu ilke, "Führer'in sözü, yazılı yasanın üstündedir" anlamına gelir ve hükûmet politikaları, kararları ve büroları bu amaca yönelik olarak çalışmalıdır.[1] Gerçek siyasi kullanımda, çoğunlukla bir siyasi partinin saflarında diktatörlük uygulamasına atıfta bulunur ve bu nedenle siyasi bir faşizmin bir ayırt edici haline gelmiştir.

İdeolojisi

Führerprinzip Naziler tarafından icat edilmemiştir. Estonyalı etnik Alman bir filozof olan Hermann Graf Keyserling, Führerprinzip terimini ilk kullanan kişi oldu.

Führerprinzip'in ideolojisi, her bir teşkilatın liderler hiyerarşisi olarak göründüğünden, her liderin (Führer) kendi alanında mutlak sorumluluğu vardır ve onun altındaki kişilerin mutlak itaat etmesi ve yalnızca üstlerine cevap vermesi gerekir. Führerprinzip bugün benzer bir otorite yapısını kullanmaya devam eden askeri örgütlerin işlevselliğine paralel olarak, demokratik ülkelerde üyelerin davranış kuralları tarafından sınırlandırılması gerekiyordu.

Kaynakça

  1. ^ "Nazi Conspiracy & Aggression Volume I Chapter VII". 2 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mart 2017.