Bugün son zamanlarda büyük ilgi gören bir konu olan Fethi Gürcan hakkında konuşmak istiyorum. Fethi Gürcan evrensel bir çekiciliğe sahip olduğundan her yaştan, cinsiyetten ve milletten insanın dikkatini çeken bir temadır. Tarih boyunca Fethi Gürcan çalışmalara, tartışmalara ve çekişmelere konu olmuştur ancak önemi ve etkisi yadsınamaz. Bu yazıda, kökeninden günümüz toplumu üzerindeki etkisine kadar Fethi Gürcan ile ilgili farklı yönleri inceleyeceğiz. Bu analizin Fethi Gürcan ve onun dünyamızdaki etkileri hakkında daha geniş ve daha derin bir anlayış sağlamaya katkıda bulunacağını umuyorum.
Fethi Gürcan | |
---|---|
Doğum | 1922 Ereğli, Konya, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 27 Haziran 1964 (42 yaşında) Ulucanlar, Altındağ, Ankara, Türkiye |
Defin yeri | Cebeci Asri Mezarlığı, Ankara |
Bağlılığı | ![]() |
Hizmet yılları | 1943-1962 |
Rütbesi | ![]() |
Fethi Gürcan (1922, Ereğli, Konya - 27 Haziran 1964, Ankara), Türk asker ve binici.[1] 1956 Yaz Olimpiyatları'nda iki dalda yarıştı.[2] Kurtuluş Savaşı kahramanı alaylı Yüzbaşı Mehmet Hamdi Bey ve Halime Hanım'ın dört çocuğundan biridir.[3]
Harp Okulunu süvari teğmeni rütbesiyle 1943 yılında bitirdi. Çeşitli yarışmalarda başarı göstererek 1954 yılında binicilik millî takımına seçildi. 1956 yılında Viyana konkurhipiklerinde; bir gün içinde dresaj ve engel atlama dalında iki birincilik birden kazandı. Kara Harp Okulu Komutanı Alb. Talat Aydemir yönetimindeki 22 Şubat 1962 ayaklanmasına katıldığından; binbaşı rütbesiyle, ayaklanmaya katılan diğer genç subaylarla birlikte ordudan tart edildi. 20 Mayıs 1963 ayaklanmasınında öncüleri arasında yer aldı ve Mamak Askerî Cezaevi'nde yargılanarak idama mahkûm edildi ve hüküm 27 Haziran 1964 Cuma günü sabaha karşı yerine getirildi. Darbe girişiminin diğer lideri Albay Talat Aydemir ise 5 Temmuz 1964'te yine sabaha karşı idam edildi.[4]