Günümüz dünyasında Grav aksan, çeşitli çalışma alanlarında önemli önem kazanmış bir konudur. Grav aksan bilimsel, kültürel, tarihi veya sosyal alanda hem akademisyenlerin, uzmanların hem de meraklıların dikkatini çekti. Etkisi zamana yayılır ve bireyselden kolektife kadar geniş bir perspektif yelpazesini kapsar, böylece anlamının ve sonuçlarının derin ve yansıtıcı bir analizine olanak tanır. Bu makalede, bugün çok alakalı olan bu konuya ilişkin kapsamlı ve zenginleştirici bir vizyon sağlamak amacıyla Grav aksan'in farklı yönlerini ve yaklaşımlarını inceleyeceğiz.
Grav aksan (◌̀), aküt aksanın sola yatık versiyonudur. Birçok farklı dilde kullanılır. Evrensel bir anlamı yoktur; ve vurguyu, tonu veya ünlü niteliğini gösterebilir.
İtalyanca ve Katalancada bu amaçla kullanılır.
İtalyancada vurgu genellikle sondan ikinci hecededir. Ancak bazı kelimelerde vurgu, bu kuralı bozarak son heceye düşer. Bu durumda son hece, bir grav aksan ile işaretlenmek durumundadır. à, ì veya ù sadece grav aksana sahip olabilir, ancak è ve ò aküt aksana (é veya ó) da sahip olabilir. Vurgulanan hece, /ɛ/ ve /ɔ/ sesinden oluşmuşsa grav, /e/ veya /o/ sesinden oluşmuşsa aküt aksan kullanılır. Ancak vurgulanmış /o/ ile biten az kelime vardır, dolayısıyla ó harfinin kullanımı sınırlıdır. Standart sondan ikinci hecenin işaretlendiği sadece sözlüklerde ve bilimsel çalışmalarda /ɛ/ veya /ɔ/ sesini ayırmak için kullanılır.
Katalancada da aküt ve grav aksanın kullanımı İtalyancadakine benzemektedir, ancak í ve ú vurgulandığında grav yerine aküt aksan kullanılır.
Bulgarcada ve Makedoncada da vurgu genellikle grav aksan ile gösterilir. Ancak çoğu metinde buna dikkat edilmez; sadece çocuk kitaplarında, yabancılara yönelik kitaplarda ve sözlüklerde vurgu gösterilir.
Sırpça, Hırvatça ve Boşnakçada vurgulu hecenin sahip olacağı ton değişmektedir. Kısa ve yükselen bir tonla okunan ünlüler (à, è, ì, ò, ù) ve hece kökü oluşturan r̀ üzerinde bulunabilir. Ancak çoğu yazıda bu işaretler kullanılmaz; sözlüklerde, bilimsel gösterimde ve şiirlerde kullanılır.
Fransızcada, diğer Latin dillerinden farklı olarak, aksanlar hiçbir şekilde vurguyu göstermez. Sadece ünlülerin telâffuzunu göstermek veya anlam karışıklığını engellemek için kullanılır. Bu sebeple Fransızcada grav aksan; à, è ve ù üzerinde bulunabilir. ù, sadece "nerede" anlamına gelen où kelimesini "veya" anlamına gelen où kelimesinden ayırmak için kullanılır. à da aynı şekilde bazı edatlarda anlam karışıklığını gidermek için kullanılır. è ise aksansız bir e'nin /ə/ sesini temsil edeceği yerlerde /ɛ/ sesini temsil etmek için kullanılır. Birçok fiil çekimi, sık sık e ve è arasında geçiş yapar (Örnek: mastar hâlinde lever /ləve/ - şimdiki zaman hâlinde lève /lɛv/).
Vietnamca ve Çince gibi birçok dilde, hecelerin hangi tonla okunduğu kelimenin anlamını değiştirebilmektedir. Bundan dolayı alçalan bir tona sahip heceler, bu tür dillerde grav aksan ile gösterilir. Uluslararası Fonetik Alfabede ise alçak bir tonu göstermek için kullanılır.
Portekizcede yan yana olan iki a ünlüsünün birleştiğini göstermek için à kullanılır.