Hell in a Cell
Günümüz dünyasında Hell in a Cell pek çok sektörün ilgisini çeken bir konu haline geldi. Toplum zaman içinde ilerledikçe, hayatlarımızı daha önce hayal bile edemeyeceğimiz şekillerde etkilediği için Hell in a Cell'in önemi giderek daha belirgin hale geliyor. Hell in a Cell, ekonomi üzerindeki etkisinden popüler kültürdeki rolüne kadar akademisyenlerin, uzmanların ve tüketicilerin dikkatini çekti. Bu makalede Hell in a Cell'in çeşitli boyutlarını ve çağdaş dünyadaki önemini inceleyeceğiz.
Hell in a Cell, bir profesyonel güreş maç türüdür. Maçın özelliği; bir kafes içinde maç yapmaktır. Kafesin özelliği; 6.1 metre yükseklikte ve 5 ton ağırlığındadır. Normal çelik kafese göre biraz daha büyük ve yüksekliktedir. Hell in a Cell maçlarında diskalifiye ile countout kuralı yoktur. Kafesin dışına çıkınca maçı kazanmış olarak sayılmamaktadır. Tuş veya pes ettirme kurallarıyla maç bitirilebilir (2019'daki Bray Wyatt ve Seth Rollins'in yer aldığı maç hariç). Kafesin üstüne çıkıp orada da tuşa gidilebilir veya pes ettirilebilir. WWE tarafından oluşturulan Hell in a Cell'in ilk maçı; 5 Ekim 1997 tarihinde Shawn Michaels ile The Undertaker arasında yapıldı ve yaklaşık yarım saat süren maçı Michaels kazandı. Kafeste en çok maç yapan güreşçi, 14 maç ile Undertaker'dır. Ayrıca, yine WWE'nin düzenlediği Hell in a Cell programı da çokça bilinmektedir.