Bu makalede, toplumun farklı yönleri üzerindeki etkisi nedeniyle son yıllarda büyük önem kazanan Hesaplamalı akışkanlar dinamiği konusu ele alınacaktır. Hesaplamalı akışkanlar dinamiği'den bu yana, diğer hususların yanı sıra insan davranışı üzerindeki etkisini, ekonomi üzerindeki etkisini, tarihle ilgisini anlamaya çalışan çalışmaların ve araştırmaların konusu olmuştur. Ayrıntılı bir analiz yoluyla, Hesaplamalı akışkanlar dinamiği'in farklı yönleri araştırılacak ve çeşitli alanlardaki önemi ve sonuçları vurgulanacaktır. Bu nedenle, gerçek kapsamını ve yaşamlarımızı doğrudan veya dolaylı olarak nasıl etkileyebileceğini anlamak için Hesaplamalı akışkanlar dinamiği hakkındaki bilgileri derinlemesine incelemek çok önemlidir.
Hesaplamalı akışkanlar dinamiği (HAD), nümerik analiz ve veri yapıları kullanarak akışkan akışı problemlerini analiz eden ve çözmeye çalışan akışkanlar mekaniğinin bir dalıdır. Akışkanın akışını ve sınır değerlerince tanımlanmış yüzey ile olan etkileşimlerini hesaplamak için bilgisayarları kullanılır.[1]
HAD; aerodinamik, hava tahmini, havacılık ve uzay mühendisliği, doğal bilimler, çevre mühendisliği, endüstriyel sistem tasarımı ve analizi, ısı transferi, yanma analizi gibi birçok alanda kullanılmaktadır.
Hemen hemen tüm HAD problemlerinin temel dayanağı Navier-Stokes denklemleridir(Bu denklemler tek fazlı -gaz ya da sıvı ikisi birden değil- akışkan akışlarını açıklar). Navier-Stokes denklemlerinden viskozite sonucu oluşan terimlerin çıkartılması ile Euler denklemleri elde edilir. Bazı farklı terimlerin de çıkartılması sonucu tam potansiyel denklemleri elde edilir. Son olarak sesten yavaş ve hızlı akışlarındaki(transonik veya hipersonik olmayan) küçük pertübasyonlar lineerleştirilip doğrusallaşmış potansiyel denklemlerine ulaşılır.
Tarihsel olarak, yöntemler ilk olarak doğrusallaşmış potansiyel denklemlerini çözmek için geliştirilmiştir. Modern HAD'a benzeyen(Sonlu fark kullanılıp fiziksel bölgenin hücrelere ayırılması) en eski hesaplamalar Lewis Fry Richardson tarafından yapılmıştır. Tahminler fazlasıyla tutarsız olsa da verilere Richardson'un kitabı Weather Prediction by Numerical Process 'da yer verilmiştir.
Gelişen teknoloji ile bilgisayarların artan hesap güçleri üç boyutlu yöntemlere ön ayak oldu. Navier-Stokes denklemlerini kullanarak akışkanları modellemeye çalışan ilk çalışmanın Los Alamos Ulusal Laboratuvarı tarafından yapıldığı düşünülmektedir [2][3].