Bugünkü yazımızda, dünya çapında milyonlarca insanın dikkatini çeken heyecan verici bir konu olan Kavrama dünyasını derinlemesine inceleyeceğiz. Kavrama, kökeninden günümüz toplumu üzerindeki etkisine kadar tarihte silinmez bir iz bıraktı. Bu doğrultuda kökenlerini, zaman içindeki gelişimini ve günümüzdeki önemini araştıracağız. Ayrıca Kavrama'in kültürden teknolojiye kadar günlük yaşamın farklı yönlerini nasıl etkilediğini ve etkisinin gelecekte nasıl öncü olmaya devam edeceğini analiz edeceğiz. Kendinizi Kavrama'in büyüleyici dünyasına kaptırmaya ve bu temanın sunduğu her şeyi keşfetmeye hazır olun. Bunu kaybedemezsin!
Kavrama (idrak diye de bilinir), bir kişi, durum veya haber gibi soyut veya somut bir nesneyle ilgili olan ve kişinin üzerinde düşünüp kavramlarla yeterince ilgilenebildiği psikolojik bir süreçtir. Kavrama, bilenle anlaşılan nesne arasında bir bağıntıdır. Bilinen nesneyle ilgili zekice davranışa imkân veren yetenek ve eğilimlerin olmasını gerektirir.[1]
Kavrama, kavramsallaştırmanın bir sınırıdır. Bir şeyi kavramak, onu bir ölçüde kavramsallaştırmak demektir.
Kavramayı tanımlamak zordur. Yukarıda kullandığımız şekilde kavram terimiyle tanımlarsak bahsedilen bu kavramın ne olduğu sorusuyla karşılaşırız: bu kavram acaba soyut bir şey mi, yoksa beynin yapısından kaynaklanan bir şey mi ya da bir çıkarım mıdır? Hangi tanım kullanılırsa kullanılsın, tanımlarla karakterize edilmiş bu şeyi nasıl anladığımızı hâlâ sorgulayabilir, bu tanımla kavramayı açıklamak şöyle dursun tam tatmin edici şekilde kavramı tanımlayamayız bile.
Bart Du Bois[2] bir programcının yeni bir kod parçası veya sistemle nasıl çalışabileceğini kavramak için önce beş soyutlama düzeyinin anlaşılması gerektiğini açıklar:
Bu noktalar, bir kodu kavramayı bu beş soyutlamayı anlamak olarak tanımlar.[3]
Katoliklik ve Anglikanizm'de kavrama, Rûh-ul Kuds'un Yedi Hediyesi'nden biridir.