Günümüz dünyasında Kel Dağı her yaştan ve her kesimden insanın sürekli ilgisini çeken bir konu haline geldi. Teknolojinin ve küreselleşmenin ilerlemesiyle birlikte Kel Dağı toplumda giderek daha alakalı hale geldi. Kel Dağı, ortaya çıkışından günümüze kadar insanların birbirleriyle olan ilişkilerini, iş yerindeki işlevlerini ve hatta çevrelerindeki dünyayı algılama biçimlerini önemli ölçüde etkilemiştir. Bu makale, Kel Dağı'in günümüzdeki önemini ve günlük yaşamın farklı yönleri üzerindeki etkisini ayrıntılı olarak keşfetmeyi amaçlamaktadır.
Kel Dağı, Türkiye'nin Hatay iline bağlı Yayladağı ilçesinde bulunan ve faal olmayan volkanik dağ.[1] Antik adı Kasyus (Kassius) Dağı olup, yerel halk tarafından "Cebel-i Akra" olarak da bilinir.[2] Akdeniz'in güneydoğu köşesinde hemen deniz kıyısından yükselen dağın yüksekliği 1730[3] metredir. Dağda yetişen bitkilerin başında çakşır otu (ferula communis) gelir. Tilki, kurt, vaşak ve tavşan nadiren de olsa rastlanabilen hayvanlardır. Dağın eteklerinde, Antik Roma döneminden kalma St. Barlaam Manastırı bulunur. Eski Ugarit limanı (modern Ras Şamra) 30 kilometre güneyde yer alır.
Kel Dağ'ın batısında Akdeniz, doğusunda Yayladağı, kuzeyinde Samandağ, güneyinde Suriye sınırı yer alır.[4] Kel Dağ'ın altında 2019 yılında yeraltı mağarası bulundu. Dikitlerin bulunduğu mağaraya Akdeniz'in 20 m derinliğinden dalış yapılarak girilmektedir.[1]
Kel Dağı, tarihte kutsal sayılmış bir yerdir.
Hurriler, burayı Hazzi Dağı olarak adlandırdı ve fırtına tanrısı Teşup'un burada yaşadığına inanırlardı. Hititler'de Teşup'a tapınır; başkent Hattuşaş'ta Teşup'un Kumarbi'ye karşı deniz üzerindeki zaferini kutlayan ibadetlerde bulunurlardı.
![]() | Bir dağ veya dağ grubu ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |
![]() | Hatay ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |