Bugünkü yazımızda bugün büyük önem taşıyan bir konu olan Konik namlu hakkında konuşacağız. Konik namlu dünya çapında birçok insanın dikkatini çeken ve toplumda yoğun tartışmalara yol açan bir konu. Bu makale boyunca, kökeni ve evriminden insanların yaşamları üzerindeki etkisine kadar Konik namlu ile ilgili farklı yönleri inceleyeceğiz. Ayrıca, Konik namlu etrafında var olan farklı bakış açıları ve görüşlerin yanı sıra bunun bireysel ve kolektif düzeydeki sonuçlarını da analiz edeceğiz. Bu büyüleyici konuyla ilgili ve güncel bilgileri bulabileceğiniz Konik namlu'deki bu eksiksiz kılavuzu kaçırmayın.
Konik namlulu silah, iç namlu çapının namlu ağzına doğru kademeli olarak azaldığı bir silahtır. Bu tip silahlar, merminin kalibreyi dolduran yumuşak metalden flanşlarla donatıldığı özel alt kalibreli mühimmatla birlikte kullanılır.[1] Mermi ateşlenip namlunun içinden geçerken merminin flanşları içe doğru katlanarak ezilir, bu sayede daha düşük kalibreli bir mermi, geleneksel tam kalibreli bir mermiden daha yüksek bir hızda namludan çıkar.[1]
Konik namlu, merminin çapını küçülterek sıkıştırmak için sevk maddesinin kimyasal enerjisini kullanarak delmeyi ve çıkış hızını önemli ölçüde artırır. Bu süreç aynı zamanda daha yüksek hazne basıncı ile daha düşük namlu hizmet ömrü anlamına geliyordu.[2] Örneğin, 7,5 cm PaK 41'in namlu kullanım ömrü, 7,5 cm PaK 39 (L/48) topunun 5000-7000 atımlık ömrüne kıyasla yaklaşık 1000 atım daha düşük olabilir.[3]
Konik namlularda katı mermi yerine sert metalden yapılmış çekirdeğin etrafında daha yumuşak bir metalden (örneğin alüminyum alaşımdan) yapılmış kanatçıklı bir kılıf bulunur. Mermi namludan bu yumuşak kılıfı ezilmiş bir şekilde çıkar.[4][5]
Konik namlu konsepti tipik olarak, boşluklu imla hakkının yaygın olarak kullanılmasından önce tanksavar toplarında kullanılıyordu.[4] Daha küçük kalibreli bir mermiyi yüksek hızda ateşlemek için daha büyük kalibreli bir namlu kullanılması konseptine dayanan sabotlu mermi kullanımı, konik namlu ihtiyacını ortadan kaldırdı.[2]
Genel prensip 19. yüzyılda bilinmesine ve Armstrong tabancalarında kullanılmasına rağmen, konik namlu konsepti ilk kez 1903'te Alman Karl Puff tarafından patentlendi. 1920'lerde ve 1930'larda Hermann Gerlich, 1.800 m/sn çıkış hızına sahip deneysel bir 7 cm'lik tanksavar topu konsepti geliştirdi. Bu, konik namlu konseptinin bazen "Gerlich ilkesi" olarak anılmasına yol açtı.
1939-40 yılları arasında Mauser-Werk AG, 2.8 cm sPzB 41'i ve Krupp 1941'de 7.5 cm PaK 41 gibi bu konseptin kullanıldığı topları üretti. Ancak tungsten eksikliği ve mühimmat için üretim karmaşıklığı nedeniyle üretimleri durduruldu.[2][7][8]
Sıkıştırma deliğinin diğer kullanımları arasında mühimmatını sırasıyla 40 mm'den 30 mm'ye, 57 mm'den 42,6 mm'ye ve 12.7 mm'den 7.62 mm kalibreye sıkıştıran İngiliz Littlejohn adaptörü, QF 6 pounder adaptör ve M2 makineli tüfeği yer alır.[5] Littlejohn adaptörü, QF 2 pounder'ın hizmet ömrünü uzatmak için kullanıldı ve Littlejohn'a adını veren František Janeček tarafından tasarlandı. QF 6 librelik adaptör hiçbir zaman benimsenmedi.
Konik namlulu toplar
|ad1=
eksik |soyadı1=
(yardım)