Bir sonraki yazımızda Kutsal Mendil'in büyüleyici dünyasını derinlemesine keşfedeceğiz. Kökeninden bugünkü etkisine kadar, Kutsal Mendil'i her yaştan ve meslekten insanın ilgisini çeken bir konu haline getiren çeşitli yönleri inceleyeceğiz. Bu sayfalarda Kutsal Mendil'in modern toplumdaki önemini ve çeşitli alanlardaki önemini keşfedeceğiz. İster bu alanda uzman olun ister Kutsal Mendil'i ilk kez keşfediyor olun, bu makale size bu heyecan verici konu hakkında eksiksiz ve güncel bir genel bakış sunacaktır.
Kutsal Mendil (Yunanca: Άγιον Μανδήλιον; Hagion Mandylion), Hristiyan geleneğinde İsa'nın yüzünün izi çıktığına inanılan ve ilk ikona sayılan kare ya da dikdörtgen bir bez parçası. İngilizce konuşan Ortodokslukta dahil olmak üzere Doğu Ortodoks Kilisesi'nde genellikle Mandylion olarak bilinir.
Bu olayı Kayserili (Caesarea) Eusebius, Kilise'nin Tarihi (I:13) adlı eserinde bugünün Şanlıurfa'sının civarında kurulmuş Edessa Antik Kenti'nin, Süryani Kraliyet arşiv dairesinde bulunan gerçek bir dokümandan aktarmıştır. Edessa'nın hükümdarı V. Abgar'ın vücudunun her yeri cüzzamla kaplıydı. Rab tarafından gerçekleştirilen büyük mucizeler Suriye'nin her yerinde duyuldu (Matta 4:24). Abgar, Kurtarıcı'yı daha görmeden O'nun Tanrı'nın Oğlu olduğuna inandı. Gelip kendisini iyileştirmesini rica ettiği bir mektup yazdı. Bu mektubu kendi portre ressamı Hananya ile Filistin'e göndermiş ve onu İlahi Öğretmen'in suretini resmetmesi için de görevlendirmiştir.
Hananya Yeruşalim'e geldi ve Rab'bin çevresinin bir sürü insanla çevrili olduğunu gördü. Kurtarıcı'yı dinlemek için toplanan büyük kalabalık yüzünden O'na yaklaşamadı. Sonra yüksek bir kayanın üzerine çıkarak uzaktan İsa'nın portresini çizmeye çalıştı, ancak bu girişimi başarılı olmadı. Sonra Kurtarıcı onu gördü, adıyla çağırdı ve ona Abgar'ın inancını övdüğü kısa bir mektup verdi. Ayrıca, kendisini cüzzamından kurtarmak ve kurtuluşa yönlendirmek için havarilerinden birini göndereceğine söz verdi. Bu havari, İncil'i vaaz eden ve Abgar ile tüm Edessa halkını vaftiz eden Yetmişlerin Havarisi Aziz Thaddeos'du (yortusu 21 Ağustos) Sonra Rab için biraz su ve bir bez istedi. Suyla yüzünü yıkadıktan sonra yüzünü bezle sildi ve bezin (küçük havlu, mendil) üzerine İlâhî Çehresini adeta bir mühür misali bastı. Hananya bu kumaşı ve mektubu Edessa'ya getirdi. Abgar, Kutsal Mendil'i yüzüne hürmet ve hevesle bastırdı ve kısmen şifa buldu. Rab tarafından vadedilen öğrencinin gelişine kadar o korkunç ıstıraptan sadece küçük bir iz kalmıştı. Abgar Kutsal Mendil'i bir tahtaya bağlayıp incilerle süslü altın bir çerçeveye taktırdı. Sonra onu şehir kapılarının üzerindeki bir niş içine yerleştirdi. İkonanın üzerinde durduğu kapıya şu sözleri yazdı: "Ey Mesih Tanrı! Sana umut bağlayan hiç kimse utanmasın!"
Uzum zaman sonra Roma İmparatoru I.Romanos, Edessa Kilisesi'nde bulunan Kutsal Mendil'i dönemin Abbasi Halifesi Muttaki'den teslim edilmesini istedi. 942/943 yılına (Hicri 331) gerçekleştiği kabul edilen olayı Ebü'l Ferec İbnü'l İbri kronografyasında şu sözlerle anlatmıştır:
“331 yılında Roma İmparatoru, Arap Halife Müttaki'ye bir elçi göndererek mendili, yani Edessa kilisesinde bulunan bez parçasını yahut yüz örtüsünü istedi. Çünkü Mesih efendimiz bu mendil ile yüzünü silmiş ve yüzünün çizgileri onun üzerinde iz bırakmıştı. Mesih bu mendili kendisini görmek isteyen Edessa Kralı Abgar'a göndermişti. Roma İmparatoru, bu mendil verildiği takdirde nezdinde bulunan Arap esirlerinin birçoğunu serbest bırakacağını vadetti. Müttaki kendi dininin hükümlerine vâkıf olan fakihleri topladı ve böyle bir şeyi vermenin caiz olup olmadığını sordu. Bunlar da şu cevabı verdiler : " Böyle bir mendil mübarek bir şey ise de Müslümanlar aç, çıplak ve muztarip olduğu için bunu vermekte bir mahzur yoktur”. Burada anlatılan açlık ise vebanın Abbasi topraklarını ağır şekilde etkilemesidir. Müellif daha sonra kutsal mendilin akıbeti hakkında bir bilgi vermemiştir.[1][2][3]