Bu yazımızda hem uzmanların hem de hayranların ilgisini çeken Mah Melek Hatun'in büyüleyici dünyasına değineceğiz. Tarih boyunca Mah Melek Hatun bilimden sanata, kültürden topluma kadar farklı alanlarda temel bir rol oynamıştır. Bu doğrultuda, bu konunun kökenini, gelişimini ve günümüz dünyasındaki etkisini, ayrıca bu konu etrafında var olan farklı bakış açılarını ve görüşleri inceleyeceğiz. Hiç şüphe yok ki, Mah Melek Hatun ayrıntılı olarak analiz edilmeyi hak eden büyüleyici bir konudur ve bu makalede, onun günümüzdeki önemini ve alaka düzeyini anlamak için farklı yönleri inceleyeceğiz.
Mah Melek Hatun ماه ملک خاتون | |||||
---|---|---|---|---|---|
![]() Mah-i Mülk, 1087'de Halife Muktedi ile evliliği için İsfahan'dan Bağdat'a giden bir alayın ortasında tasvir edilmiştir. Nizâmülmülk aynı zamanda alaya eşlik ederken tasvir edilmiştir. “Nigaristan”, İran'ın muhtemelen Şiraz el yazmasından bir folyo, 1573-74 tarihli. | |||||
Abbasi halifesinin eşi | |||||
Hüküm süresi | 1082 – 1089 | ||||
Doğum | İsfahan | ||||
Ölüm | 1089 İsfahan | ||||
Defin | İsfahan | ||||
Eş(ler)i | Muktedî | ||||
Çocuk(lar)ı | Cafer ibn Abdullah el-Muktedi | ||||
| |||||
Hanedan | Selçuklu | ||||
Babası | Melikşah | ||||
Annesi | Terken Hatun | ||||
Dini | Sünni İslam |
Mah Melek veya Mah-i Mülk Hatun (Farsça: ماه ملک خاتون), Sultan Melikşah'ın kızı, Sultan I. Mahmud'un kız kardeşi ve Abbasi halifesi El-Muktadi'nin ikinci eşi olan bir Selçuklu prensesiydi.
Mah-i Mülk(Mah Melek) Hatun, Melikşah'ın kızlarından biri olup annesi Terken Hatun'dur.[1] 1082 yılında Abbasi Halifesi el-Muktedi ile evlenmiştir.[2]
1081'de halife, Fahrüddevle'yi,[3][4] Melikşah'ın kızıyla evlilik görüşmesi yapması için hediyeler ve 20.000'den fazla dinarla yüklü olarak İsfahan'a gönderdi.[3] Melikşah, oğlu Davud'un ölümüne üzülüyordu ve müzakerelere katılmadı; daha ziyade Fahrüddevle, Nizâmülmülk'e gitti.[3] İkisi bu sefer birlikte çalıştı; isteklerini iletmek için prensesin annesi Türkan Hatun'a gittiler.[3] Türkan Hatun ilk başta ilgisizdi çünkü Gazneli hükümdarı 100.000 dinar gibi iyi bir çeyiz teklifinde bulunmuştu.[3][4] El Kaim ile evli olan Arslan Hatun, ona halifeyle evlenmenin daha prestijli olacağını ve halifeden daha fazla para istememesi gerektiğini söyledi.[4]
Sonunda Türkan Hatun evliliği kabul etti, ancak el-Muktedi'ye ağır koşullar getirildi: Selçuklu prensesiyle evlenmenin karşılığında el-Muktedi mehir (gelin hediyesi) olarak 50.000 dinar artı 100.000 dinar daha ödeyecek, mevcut eşlerinden ve cariyelerinden vazgeçecek ve başka hiçbir kadınla cinsel ilişkiye girmemeyi kabul edecekti.[3] Bu, Abbasi halifesi için özellikle ağır ve önemli bir yüktü; zira Abbasiler, tüm mirasçılarının ümmü'l-veled'den (efendisinin çocuğunu doğuran bir cariye-köle) doğması ve dolayısıyla herhangi bir rakip hanedanla akraba olmaması nedeniyle "üreme politikalarını" sıkı bir şekilde kontrol ediyorlardı.[3] Fahred-Devle, Türkan Hatun'un şartlarını kabul ederek Muktedi'yi ciddi bir dezavantaja sokarken, aynı zamanda Selçuklulara da önemli ölçüde fayda sağladı.[3]
Babasının rızasıyla evlilik akdi akdedildi ve Mah-i Mülk Muktedi'nin ikinci eşi oldu. Mart 1087'de Bağdat'a geldi. Evlilik Mayıs 1087'de tamamlandı. 31 Ocak 1088'de prens Cafer'i doğurdu. Ancak daha sonra El-Muktedi ondan uzak durmaya başladı ve Mah Melek eve dönmek için izin istedi. 29 Mayıs 1089'da oğluyla birlikte Bağdat'tan Horasan'a doğru yola çıktı. Daha sonra ölüm haberi Bağdat'a ulaştı. Hasta babası, oğlunu Ekim 1092'de Bağdat'a geri getirdi. Cafer, Halifelik sarayına geri götürüldü ve 21 Haziran 1093'teki ölümüne kadar orada kaldı. Rusafah Mezarlığı'ndaki halife türbelerinin yanına gömüldü.[2]