Günümüz dünyasında Meton döngüsü toplumda giderek daha fazla önem kazanan bir konudur. Ortaya çıkışından bu yana, Meton döngüsü tartışma ve ilgi konusu oldu, çelişkili görüşler yarattı ve hem uzmanların hem de sıradan insanların merakını uyandırdı. Günlük yaşam üzerindeki etkisi, tarihsel önemi veya çeşitli alanlardaki etkisi nedeniyle Meton döngüsü kendisini küresel bir ilgi konusu olarak kabul ettirdi. Bu makalede Meton döngüsü'in farklı yönlerini inceleyeceğiz ve mevcut bağlamda önemini tartışacağız.
Meton döngüsü adını Atinalı Meton'dan alan 19 güneş yılının 235 Ay döngüsüne (iki ardışık yeni Ay arasında geçen süre) veya 254 sidereal Ay döngüsüne (sabit bir yıldız konumuna bağlantılı olarak Ay'ın aynı konumu tekrar almasına kadar geçen süre) eşit olduğu döngüdür. Meton döngüsü güneş yılıyla lunar ay arasındaki ilişkiyi tanımlar. Yunan gök bilimci Meton Atina'daki Akropolis'in yakınlarında bulunan Pnyx (Pıniks) tepesinde M.Ö. 432 yılında yaptığı gözlemlerinin sonuçlarından yola çıkarak daha sonra Meton döngüsü olarak adlandırılan hesaplamaları yapmıştır.[1]
Eğer Meton'un hesaplamalarının günümüz bilgileriyle sağlaması yapılırsa ;
Meton döngüsü daha sonra Kallippus tarafından geliştirilmiştir. Meton döngüsünün geliştirilmiş hali de Kallipik döngü olarak adlandırılır.[2]