Nasrîler

Günümüz dünyasında Nasrîler giderek daha alakalı hale gelen bir konudur. Toplum, ekonomi veya kültür üzerindeki etkisi nedeniyle Nasrîler dünya çapında milyonlarca insanın dikkatini çekti. Nasrîler, başlangıcından günümüze kadar insanlık tarihine damgasını vuran tartışmalara, ihtilaflara ve önemli ilerlemelere yol açtı. Bu makalede Nasrîler'in çeşitli yönlerini inceleyerek önemini, sonuçlarını ve zaman içindeki gelişimini analiz edeceğiz. Şüphesiz ki Nasrîler kimseyi kayıtsız bırakmayacak, bütünüyle araştırılıp anlaşılmayı hak eden bir konudur.

Nasrî arması, üzerinde Allah'tan başka galip yoktur yazıyor.

Nasrîler (Arapça:بنو نصر, DMG Banū Naṣr) günümüz İspanyası'nın Endülüs eyaletinde kurulmuş Gırnata Emirliği (1232–1492) döneminde bir müslüman moro hanedan.

Muvahhidler’in Las Navas de Tolosa Muharebesini kaybetmesini takip eden dönemde Endülüs’teki çok sayıda şehir düşmüş ve bir otorite boşluğu ortaya çıkmıştı. Bu sırada bazı liderler bulundukları merkezlerde kendi başlarına hareket etmeye başlamışlardı. Onlardan, Hazrec kabilesinin reisi Sa‘d b. Ubâde’nin neslinden geldiği söylenen ve İbnü’l-Ahmer diye tanınan Muhammed b. Yûsuf, ele geçirdiği Gırnata’da “emîrü’l-müslimîn” unvanı ve Gālib-Billâh lakabıyla 12 Mayıs 1238'de Nasrîler hânedanını kurmuştur.

Kaynakça