Bu makalede Nubar Terziyan'in büyüleyici dünyasını ve onun toplumun farklı yönleri üzerindeki etkisini keşfedeceğiz. Nubar Terziyan günümüz dünyasındaki önemi nedeniyle akademisyenlerin, uzmanların ve hatta genel kamuoyunun dikkatini çeken bir konudur. Sonraki birkaç satırda Nubar Terziyan'in temel özelliklerini, sonuçlarını ve sonuçlarını, ayrıca farklı bağlam ve durumlardaki rolünü ayrıntılı olarak inceleyeceğiz. Bu makale, bu önemli konu hakkındaki bilgi ve anlayışı zenginleştirmek amacıyla, kökeninden geleceğe yönelik projeksiyonlara kadar kapsamlı bir Nubar Terziyan vizyonu sunmayı amaçlamaktadır.
Nubar Terziyan | |
---|---|
![]() | |
Doğum | Nubar Alyanakziya 16 Mart 1908 Fatih, İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 14 Ocak 1994 (85 yaşında) Sarıyer, İstanbul, Türkiye |
Defin yeri | Balıklı Ermeni Mezarlığı, İstanbul |
Milliyet | Ermeni |
Diğer ad(lar)ı | Nubar Alyanak |
Vatandaşlık | Osmanlı İmparatorluğu Türkiye |
Eğitim | Bakırköy Bezezyan Lisesi |
Meslek | Oyuncu |
Etkin yıllar | 1925-1993 |
Din | Ermeni Apostolik Kilisesi |
Evlilik | Katrin Hanım (e. 1936; ö. 1972) |
Çocuk(lar) | Berç Alyanakziya |
Akraba(lar) | Fedon (yeğeni) |
Ödüller | Ankara Uluslararası Film Festivali 1993 - Sinema Emek Ödülü |
Nubar Terziyan, asıl adıyla Nubar Alyanakziya, (16 Mart 1908, İstanbul - 14 Ocak 1994, İstanbul), Türkiye Ermenisi sinema oyuncusu[1] ve tiyatro sanatçısı. Yeşilçam'da canlandırdığı "sevecen baba", "sütçü dede", "iyi yürekli bakkal" ve "tonton baba" gibi rolleri ustalıkla canlandırdı. Oyunculuk eğitimi almamasına rağmen çoğu zaman rol aldığı film ve tiyatro oyunlarında doğaçlama tekniğini kullanan Terziyan, kendine özgü karakter oyunculuğu ile 450'den fazla filmde rol aldı.
Nubar Alyanakziya 16 Mart 1909'da İstanbul'un Fatih ilçesinin Kumkapı semtinde Osmanlı Ermenisi bir ailenin çocukları olarak dünyaya geldi. İlkokulu Dadyan Ermeni Okulu'nda tamamladı. Henüz on yaşındayken annesini kaybedince, babasıyla birlikte Bakırköy'e taşındı. Burada Bakırköy Bezezyan Lisesi'nde eğitimine devam etti fakat babasının yanında çalışmak için okuldan ayrılmak zorunda kaldı. Eğitimi sırasında çeşitli piyeslerde yer aldı.
Nubar Terziyan, çok istediği halde Dârülbedâyi topluluğuna farklı nedenlerle giremese de, 1926 yılında arkadaşlarıyla kurduğu Gençler Temaşa Heyetinde yarı amatör olarak oyunculuk kariyerine başladı. Temaşa Heyetinde sahnede ustalıkla oynayan Terziyan, bunun yanında dekor ve kostüm ekibinde yer aldı ve gişede bilet satışı yaptı. Tiyatronun yanı sıra babasının manifaturacı dükkanında çalışarak babasına yardımcı oldu. İlk gençlik yıllarında "Hamlet", "Otello", "Samson Dalila", "Çarşılı Artin Ağa", "Suzan İmber" ve "Namus İçin" adlı oyunlarda rol aldı.[2] 1949 yılında Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Efsuncu Baba romanından uyarlanan aynı adlı filmde "Agop" karakterini canlandırarak sinema kariyerine ilk adımını attı.
"Sütçü dede", "tonton baba", "iyi yürekli aile reisi" ve "vicdanlı doktor" karakterleri için aranan bir yüz haline gelen sanatçı, geniş kitlelerce tanındı. Sinema oyunculuğuna başladıktan sonra "Terziyan" soyadını kullanmaya başladı. Bu değişikliğin nedenleri arasında İhsan Alyanak ile karıştırılmak istemediği ileri sürülse de, oğlu Berç Alyanakziya'ya göre ana gerekçesi dönemin yönetmenlerinden Arşavir Alyanak ile karıştırılmamayı arzu etmesi idi.[3] Ermeni kökenini hiçbir zaman saklama gereği duymadı ve doğum adını kullanan nadir Yeşilçam oyuncularından birisi oldu.[4]
Terziyan, başrollerini Zeki Müren ve Belgin Doruk'un paylaştığı 1959 yapımı Kırık Plak adlı filmde yönetmen yardımcısı olarak yer aldı. Agatha Christie'nin 1934'te yazdığı Doğu Ekspresinde Cinayet romanından 1974 yılında aynı adla sinemaya uyarlanan Şark Ekspresinde Cinayet adlı İngiliz yapımı filmde figüran oyuncu olarak yer aldı. Son olarak Yavuz Turgul'un yönetmenliğini üstlendiği ve Şener Şen'in başrolde yer aldığı 1990 yapımı Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni isimli filmde oynadı. 50 yıllık sanat hayatı boyunca aralarında Bodrum Hâkimi, Melek mi, Şeytan mı?, Sezercik Yavrum Benim ve Adını Anmayacağım'ın da olduğu 465 filmde yer aldı.
14 Ocak 1993'te Terziyan'a, Ankara Uluslararası Film Festivali'nde "Sinema Emek Ödülü" verildi.
1936 yılında Katrin Hanım ile evlenen Nubar Terziyan'ın bu evliliğinden Berç Alyanakziya adında bir oğlu oldu. 1972 yılında eşi Katrin Hanımı kaybetti.[5] Terziyan ayrıca şarkıcı Fedon'un dayısıdır.[6]
Hayatının büyük bir kısmını Sarıyer'in Büyükdere semtinde geçiren Nubar Terziyan, 14 Ocak 1994 tarihinde 84 yaşında Sarıyer'deki evinde hayatını kaybetti.[7] Kumkapı Surp Asdvadzadzin Patriklik Kilisesi'nde düzenlenen cenaze töreninin ardından Balıklı Ermeni Mezarlığı'ndaki aile kabristanlığına defnedildi.
Oyuncu Ayhan Işık'ın ölümünden sonra verdiği ilanda, Işık'ın kendine hitap şekli olan "Oğlum Ayhan ve Amcan: Nubar Terziyan" ifadesini kullanması üzerine Ayhan Işık'ın ailesi tarafından gazeteye ilan verilerek bir aile ilişkisi olmadığı belirtilmiştir.[8][9] Bu ilanlara, Türkiye'deki azınlık meseleleri çerçevesinde çeşitli yazarlar tarafından atıfta bulunulmuştur.[10][11][12] Terziyan'ın ismi, "Nubar Terziyan Sanatçılar Sokağı" adıyla 2014 yılında Sarıyer'in Büyükdere mahallesinde yaşadığı sokağa verildi.[13]
Sezen Aksu'nun Kırık Vals adlı şarkısında Terziyan'a atıfta bulunulur.[14]
Kirpiklerinde bir çiğ tanesi olsam
Ansan o bahçeyi, rüzgârı çağırsan
Mevsim suluboya olsa
Günlerden mercan
İşte sanki o an
Nubar Terziyan sırtımı okşar
Eski filmler hâlâ o bahçede
Siyah beyaz ağlar.