Bugünkü yazımızda özellikle son zamanlarda gündeme gelen bir konu olan Paraceratherium hakkında konuşacağız. Paraceratherium, uzmanların ve kamuoyunun ilgisini çeken, tartışmalara yol açan ve düşünmeye teşvik eden bir konudur. Yıllar geçtikçe, Paraceratherium araştırma, analiz ve tartışmalara konu olmuş, bu da öneminin daha iyi anlaşılmasına ve farkındalığına yol açmıştır. Bu makalede, kökeni ve evriminden toplum üzerindeki etkisine ve günümüzdeki önemine kadar Paraceratherium'in farklı yönlerini inceleyeceğiz. Ayrıca, bu büyüleyici konuya eksiksiz ve zenginleştirici bir genel bakış sağlamak amacıyla Paraceratherium hakkındaki çeşitli bakış açılarını ve görüşleri inceleyeceğiz.
Paraceratherium | |||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
![]() P. transouralicum iskeleti, Ulusal Doğa ve Bilim Müzesi (Tokyo) | |||||||||||||||
Biyolojik sınıflandırma ![]() | |||||||||||||||
| |||||||||||||||
Tip tür | |||||||||||||||
†Paraceratherium bugtiense (Pilgrim, 1908) | |||||||||||||||
Türler | |||||||||||||||
![]() | |||||||||||||||
Dağılımı | |||||||||||||||
Sinonimler | |||||||||||||||
Sinonim cinsler
Sinonim türler
|
Paraceratherium , Oligosen'de Avrasya'da yaşamış büyük bir tek toynaklı memeli cinsi.[4][5] Paraceratheriidae familyasından bir rhinocerotoiddir, dolayısıyla yaşayan en yakın akrabası gergedanlardır.[2]
Cambridge Üniversitesi Doğa Tarihi Müzesi yöneticisi olan Clive Forster Cooper, Britanya kolonisi Hindistan topraklarındaki fosillere ilgiliydi. 1910-1911 yılında bu bölgeye bir keşif seferi düzenleyen Forster Belucistan'da araştırmalar yapan Hindistan Coğrafya Servisi'nin bulduğu fosillerle ilgili çalışmalar yaptı ve bu memeli cinsini ilk tanımlayan kişi oldu. Fosillerin hazırlanması ve korunması işleri bütünüyle Forster'ın üstüne kalmıştı. Fosillerin taşınması zor bir işti, o bazı fosilleri kervan yolculuğu sırasında koruyamasa da, Amerikan Doğa Tarihi Müzesi görevlileri Henry Fairfield Osborn ve Walter Granger'dan fosil taşıma hilelerini öğrenmişti. 60 cm'den büyük bir kafatası ve 1 metreden uzun bir uyluk kemiğinden oluşan fosil kalıntıları Britanya'ya başarılı bir biçimde götürüldü. Fosiller üzerinde yaptığı çalışmalar sonucu bu fosillerin, gergedan benzeri bir hayvana ait olduğu fikrini üretti. Aceratherium cinsine benzese de bazı farklılardan ötürü Forster bu cinse Paraceratherium adını verdi. 1913'te bacak kemikleri ve birleştirilmiş omurlar bulundu ve bunların daha büyük bir canlıya ait olabileceği öngörüldü. Forster bu canlıya Thaumastotherium osborni ikili adını verdi; ancak bu cins adı çoktan bir böceğe verilmişti ve Forster ikili adlandırmada değişiklik yapmak zorunda kaldı. Fosillerin bulunduğu yere gönderme yaparak Balucitherium adında bir cins oluşturdu ancak Osborn bu öneriye katılmadı ve bu canlının gergedangiller ailesinden Brontotherium'un bir Hindistan çeşidi olduğunu savundu. 1913'te Rus Çarlığı'nda İmparatorluk Bilimler Akademisi Jeoloji Müzesi bünyesinde yapılan araştırma gezisinde Aleksey Borissiak tarafından Türkistan'da büyük fosil kalıntıları bulundu. Mamut kalıntısı olduğu düşünülen bu fosil parçaları St. Petersburg'a gönderildi ve araştırma için hazırlanan uyluk kemiğine bakarak bu canlının mamut olmadığı kanısına vardı. Bir uyluk kemiği, diş ve ön kol parçalarının incelenmesi sonucu Borissiak da Forster'ın vardığı sonuca vardı ve gergedangiller ailesine benzer bir cinse ait parçalar olduğunu düşündü. Bir Rus halk öyküsüne dayanarak da adını Indricotherium koydu. Araya giren I. Dünya Savaşı ve Rusça yazılan çalışmalara geç ulaşılması sonucu Forster, Borissiak'ın çalışmalarından ancak 1920'lerde haberdar olabildi. Böylece benzer 3 cins ortadaydı ve bu canlıların aslında fizyolojik olarak birbiriyle örtüştüğü görülmüştü. Indricotherium, Paraceratherium ve Balucitherium bir cinsin 3 ayrı adı haline gelmiş, daha sonra Paraceratherium adı daha genel kabul görmüştür.[6]
Eldeki verilere göre 8 metre uzunluğunda, 4.8 metre yüksekliğinde ve yaklaşıl 15 ton ağırlığında olan bu memeli, aşayan en büyük memeli olarak kabul ediliyordu. Ancak yapılan yeni keşifler ışığında yeni bir filgil cinsi olan Palaeoloxodon cinsinin dev üyeleri bulundu. Palaeoloxodon namadicus'un 15 ton civarında ve başından ayağına dek 5 metre uzunluğunda olduğu tahmin ediliyor. Daha ömceleri göre 24-30 ton ağırlığa kadar ulaşabilen Paraceratherium tahminleri yapılıyordu; ancak kemikler üzerinde yapılan son araştırmalar (Fortelius ve Kappelman) sonucu ağırlık tahminleri daha gerçekçi değerlere gelmiştir: 11-15 ton.[7]
Tüm Avrasya'ya geniş ölçüde yayılmış olan bu cins, Oligosen'de dev boyutlara ulaşmıştır. Eosen'de ormanlık alanlarda yaşayan atası boyutça daha küçüktü. Anlatıldığı gibi Oligosen'de açık ve seyrek ağaçlı düzlüklerde büyük boyutlara ulaştılar ve Oligosen sonundaki yok olma olayında soyları tükendi.[8][9]