Günümüzde, Sal günümüz toplumunda büyük önem taşıyan bir konudur. Teknolojinin ilerlemesi ve küreselleşmeyle birlikte Sal çok sayıda insanın ilgi odağı haline geldi. İster mesleki, ister kişisel, ister akademik alanda Sal pek çok kişinin dikkatini çeken, defalarca tartışılan ve tartışılan bir konudur. Bu makalede, Sal konusunu daha derinlemesine inceleyeceğiz ve günlük yaşamın farklı alanlarındaki etkilerini inceleyeceğiz.
Sal deniz ya da nehirde su üzerinde kalmak ya da hareket etmek üzere tahta ya da tomrukların birbirine eklenmesiyle oluşturulan düz taşıt.[1] En basit tekne/kayık tasarımıdır ve gövdesiz yalın olmasıyla karakterize edilir.
Geleneksel sallar tahta ya da tomruk veya kamıştan yapılırken, çağdaş sallar için daha çok duba ya da polistilen bloklar kullanılır. Şişme sallar (özellikle de rafting denilen sal sporunda) çok katmanlı dayanıklı kauçuk malzemeden yapılır.
Kökeni Asurların kalaku olarak adlandırdıkları basit sal türüne dayanan kelek, bugün Dicle nehrinde halen kullanılmaya devam etmektedir.[2] Kelek yapımında koyun ve keçi derileri kullanılır. Bu deriler yüzülüp dikildikten sonra insan soluğu ile şişirilerek tulumlar oluşturulur. Salı taşıyacak tulum sayısı taşınacak malın miktarına göre değişiklik gösterir.[3]
Norveçli bilim insanı Thor Heyerdahl ve beş arkadaşının 1947'de Güney Amerika'nın batı kıyılarından Tahiti'nin doğusundaki adalara yaptıkları yolculukta Kon-Tiki adlı salı kullanmışlardır.
Çalışmalarını etimoloji konularına yoğunlaştıran dilci Hasan Eren'e göre Türkçe sal kelimesi Orta Türkçe döneminden beri kullanılır ve diğer Türk dillerinde de görülür: Türkmence sāl, Kırgızca, Kazakça, Karakalpakça, Nogayca, Tatarca, Altayca, Televütçe, Şorca, Tuvaca sal, Başkurtça hal (Genel Türkçe s- ön sesi Başkurtçada h- sesine dönüşür), Yakutça āl (Genel Türkçe s- ön sesi Yakutçada kaybolur), Çuvaşça sulǎ (сулă). Moğolcada da sal olarak bulunur. Macarcada Türkçeden geçme eski bir alıntı olarak sál biçiminde görülür. Türkçeden Farsçaya da sāl biçiminde geçmiştir.[4] Diğer bazı dillerde de Türk dillerinden geçme alıntı olarak görülür: Bulgarca сал, Dağ Maricesi шал şal.