Bu yazıda çok sayıda insanın dikkatini çeken, son derece önemli bir konu olan Salamulla Cavit hakkında konuşacağız. Salamulla Cavit, son zamanlarda çok fazla tartışmaya ve tartışmalara yol açan, hem uzmanların hem de sıradan insanların ilgisini çeken bir konudur. Bu makale boyunca Salamulla Cavit ile ilgili farklı yönleri inceleyeceğiz, mevcut toplum üzerindeki etkisini, zaman içindeki gelişimini ve gelecekteki olası sonuçlarını analiz edeceğiz. Ayrıca, bu ilginç konuya geniş ve eksiksiz bir vizyon kazandırmak amacıyla Salamulla Cavit ile ilgili çeşitli bakış açılarına ve görüşlere değineceğiz. Salamulla Cavit ve sunduğu her şey hakkında daha fazlasını keşfetmek için okumaya devam edin!
Salamulla Cavit | |
---|---|
![]() | |
Azerbaycan Milli Hükümeti İçişleri Bakanı | |
Görev süresi 12 Aralık 1945 - 12 Mart 1946 | |
Kişisel bilgiler | |
Partisi | Azerbaycan Demokrat Fırkası |
Yaşadığı yer | Bakü Tebriz Tahran |
Mesleği | doktor siyasetçi edebiyatçı |
Ödülleri | ![]() |
Takma adı | Doktor Cavit |
Salamulla Cavit (1900, Halhal – 1986, Tahran) — doktor, siyasetçi, edebiyatçı, Azerbaycan Demokrat Partisi üyesi, Azerbaycan Milli Hükümeti İçişleri Bakanı. 1946 yılında Azerbaycan valisi seçildi.
1948-1953 yılları arasında Tahran'da gizlice faaliyet gösteren Azerbaycan Demokrat Partisi Merkez Bürosu'nun başkanlığını yaptı. Siyasi faaliyetleri nedeniyle birçok kez tutuklandı. Hayatının son yıllarında edebiyatla uğraştı. Tahran'da Azerbaycan Yazarlar ve Şairler Cemiyeti'nin kurucularından biridir. Edebiyat ve tıp alanında çok sayıda kitabın yazarıdır.
Salamulla Molla Haşım oğlu Cavit, 1900 yılında Halhal bölgesinin Nirov köyünde doğdu.[1] Küçük yaşta annesini kaybettiği için amcasının ailesinde büyüdü. İlk eğitimini Molla Hüseyin Medresesi'nde aldı.[1] Amcası Muharrem Nasrulla oğlu, siyasi görüşleri ve hükûmete muhalefeti nedeniyle sürekli baskılara maruz kalıyordu. Bu zulümden kurtulmak için, amcasının ailesiyle birlikte 1910 yılında gizlice Bakü'ye taşındı.[2] Bakü'de iken eğitimine önce Hacı Enam Halhali okulunda, daha sonra da "İttihad" okulunda devam etti.[3] 1914 yılında Memmedali Terbiyet okulun müdürlüğüne atandı. Daha sonra iyi okuyan çocuklara maddi yardım yapılmaya başlanıyor. Bu yardımdan Salamulla Cavit de yararlandı. Jimnazyumdaki eğitimi sırasında aynı zamanda "Tamaddun" okulunda da ders verdi.[3][4]
Liseyi bitirdikten sonra Bakü'de ve daha sonra Tahran'da tıp öğrenimi görmeye başladı. 1922'de Tahran'da yayınlanan "Hakikat" gazetesinde "Hasanzade" mahlasıyla makaleler yazdı.[5] 1921'de Tebriz'de Abulqasim Lahuti önderliğindeki harekete katıldığı için zulüm gördü.[6] Bu nedenle Bakü'ye dönerek tıp eğitimini burada sürdürdü. Liseyi bitirdikten sonra, ek tıp dersleri almak için Moskova'ya gitti.[3] Moskova'dan döndükten sonra 1929'a kadar Bakü'de yaşadı.[7] Daha sonra ailesiyle birlikte İran'a gitti. 3 ay Meşhed'de kaldıktan sonra Tahran'a taşındı.[8] Tahran'a taşındıktan sonra eşiyle birlikte doktorluk yaptı.[9]
Seyid Cafer Pişaveri 27 Aralık 1930'da tutuklandı.[10] Tutuklanmasının ardından Salamulla Cavit de zulüm gördü ve 13 Mart 1931'de tutuklandı.[11] 93 gün boyunca tek kişilik hücrede tutuldu.[12] Bir süre sonra Qasri Qajar Hapishanesi'ne nakledildi.[13] Bir süre hücre hapsinde tutulduktan sonra Seyid Cafer Pişavari ile aynı hücrede tutuldu.[14] Hapishaneden çıktıktan sonra Kaşan'a sürgün edildi.[14] Salamulla Cavit, Kaşan'da yaşarken karısıyla birlikte doktorluk yaptı.[15] 1934 yılında Kaşan Sağlık Dairesi başkanlığına atandı.[16] Orada çalıştıktan sonra 1941 yılında ailesiyle birlikte Tahran'a geri döndü.[17] Tahran'da yeni kurulan Azerbaycan Demokrat Partisi'nin propagandasını yaptı.[18]
1945 yılında ailesiyle birlikte Tebriz'e taşındı.[19] 20 Kasım 1945'te Tebriz Erk Tiyatrosu binasında faaliyetlerine başlayan Azerbaycan Halk Kongresi Başkanlığı'na üye seçildi.[20][21] 1945'te Azerbaycan Milli Meclisi'ne temsilci seçildi.[22][23] Azerbaycan Milli Hükûmeti kurulduğunda Seyid Cafer Pişevari onu İçişleri Bakanı olarak atadı.[24][25] 15 Ocak 1946'da Azerbaycan Milli Hükûmeti Anayasası'nı hazırlamak üzere 15 üyeli bir komisyon kuruldu.[26] Salamulla Cavit de bu komisyona dahil edildi.[26] Mayıs 1946'da Seyid Cafer Pişevari müzakereler için Tahran'a gittiğinde birkaç gün boyunca Azerbaycan Milli Hükûmeti'nin Başbakanı olarak görev yaptı.[27][28][29]
1946'da Azerbaycan Valisi seçildi.[30][31][32] Daha sonra Temmuz ayında müzakereler için Tahran'a gitti.[33] Orada kaldığı süre boyunca ilk önce Başbakan Ahmed Kavam'la, ardından 11 Temmuz 1946'da Muhammed Rıza Pehlevi'yle görüştü.[34] Burada 17 gün boyunca müzakerelerde bulundu ve bir miktar başarı elde etti.[35][36] İkinci kez 1 Ağustos 1946'da Salamulla Cavit başkanlığındaki Hacı Mirza Ali Şebüsteri, Sadık Padiqan, General Mahmud Penahiyan, Albay Murtazavi ve Binbaşı Toğrai'den oluşan bir heyet müzakereler için Tahran'a gitti.[37][38] Azerbaycan Milli Hükûmeti'nin dağılmasına kadar Azerbaycan valisi olarak görev yaptı. 13 Aralık 1946'da ABD ve İngiltere'nin desteğiyle İran ordusu Tebriz'e girdi.[39] Böylece Azerbaycan Milli Hükûmeti çöktü.[40] Milli Hükûmetin çökmesinden sonra tutuklanarak Tahran'a götürüldü.[41][42][43]
Tahran'a getirildikten sonra bir süre ev hapsinde kaldı.[44] 2 Ağustos 1947'de serbest bırakıldı.[45]
1948'den 1953'e kadar Azerbaycan Demokrat Partisi Merkez Bürosu gizlice Tahran'da faaliyet gösterdi.[46] Bu merkezin başkanlığını Salamulla Cavit yapıyordu.[46] Merkez Büro'nun Güney Azerbaycan'ın birçok bölgesinde faaliyet gösteren şubeleri vardı.[46] Büronun çalışmaları arasında Azerbaycan Türkçesinde gizlice gazeteler basmak, Azerbaycan gençlik ve kadın topluluklarını örgütlemek ve Bakü'deki ADF şubesiyle bağlantı kurmak vardı.[47] Şubat 1948'de tekrar tutuklandı ve 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı.[2][48] Muhammed Rıza Pehlevi'nin çıkardığı af kararı Salamulla Cavit için de geçerliydi ve Temmuz 1948'de hapisten serbest bırakıldı.[49] Ağustos 1952'de Merkez Büro'nun ilk gizli konferansı Tus'ta düzenlendi.[50]
1953 yılında İran'da gerçekleşen darbeden sonra tutuklandı. 15 gün gözaltında tutulduktan sonra suçsuz olduğu kanıtlandı ve serbest bırakıldı.[51] 5 ay sonra tekrar tutuklandı. Beş ay boyunca Qasri Zireh hapishanesinde tutulduktan sonra suçsuz olduğu kanıtlandı ve serbest bırakıldı.[51]
1950'li yılların ortalarından itibaren Tahran'da kurulan çeşitli edebiyat toplantılarına katıldı ve edebiyatla giderek daha fazla ilgilenmeye başladı. Bu toplantıda Ali Azeri, Nasrulla Fethi, Cabbar Bağçaban, Mehemmedeli Ferzane, Bulud Karaçorlu Sehend, Hasan Mecidzade Savalan gibi isimler bir araya gelerek edebi tartışmalar yapmış ve yazılı eserlerini değerlendirmişlerdir. Ayrıca heyet üyeleri, Azerbaycan Türkçesiyle yazılmış "Köroğlu" ve "Dede Korkut" destanlarını, Mirza Alekber Sabir'in "Hophopname"sini ve Mirza Ali Möcüz'ün hiciv şiirlerini el yazması olarak meraklılarına dağıtarak Azerbaycan edebiyatının tanıtımını sağladılar.[44] Tahran'da kaldığı süre boyunca Muhammed Hüseyin Şehriyar da bu toplantılara katıldı.[44] Şah rejimi Azerbaycan Türkçesi ile kitap basılmasına izin vermediği için gizlice yayımladıkları kitaplarda takma adlar kullanıyorlardı. Salamulla Cavit, Azerbaycan Türkçesinde gizlice yayımladığı kitaplarda da "Cad" mahlasını kullanmıştır.[44] 1964 yılında "Dili Tek Başına Öğrenmek" ve 1965 yılında "Azerbaycan Folklorundan Örnekler" adlı bir kitap yazdı.[52][53] Nisan 1979'da Tahran'da Azerbaycan Yazarlar ve Şairler Cemiyeti'nin kurucularından biriydi.[54] 1979'da Tahran'da "Dostlar görüşü" adlı bir edebiyat derneği kurdu.[55] Ayrıca "Tıp ve Tedavi Ders Kitabı", "Tütün Üretimi ve Kanser" ve "Bebek Bakımı" gibi tıbbi konularda kitaplar da yazdı.[44] İran'daki İslam Devrimi'nden sonra 1980 yılında "Dostlarla Buluşma" adlı kitabını yayınlayabildi.[56]
1986 yılında Tahran'da öldü.[1] Ölümünden sonra Muhammed Hüseyin Şehriyar ona "Doktor Cavit de gitti" şiirini ithaf etti.[44] Vasiyeti üzerine kütüphanesindeki kitaplar ölümünden sonra Tebriz Milli Kütüphanesi'ne bağışlandı.[44] Hayatı ve faaliyetleri hakkında anılarını yazdı.[57] 2003 yılında anıları, Ekrem Mişovdağlı tarafından derlenip düzenlenen "Doktor Salamulla Cavit. O günün özlemiyle (anılar)" başlığı altında yayımlandı.[58]
Salamulla Cavit, Molla Haşım'ın ailesinde doğdu.[2] Annesi Salamulla henüz çocukken öldüğü için amcası Muharrem Nasrulla oğlu ve amcasının karısı Dürre Hanım tarafından büyütüldü.[2] Bikehanim hanımla evlendi. Bu evlilikten 1929'da Azad, 1934'te Nikzad ve daha sonra Behzad adlı oğulları doğdu.[59]