Günümüz dünyasında Son evrensel ortak ata toplumda büyük ilgi ve tartışma uyandıran bir konudur. Uzun süredir Son evrensel ortak ata, uzmanlar ve sıradan vatandaşlar arasındaki tartışmanın odak noktası olmuş, çelişkili görüşler yaratmış ve belirsizlik ortamı yaratmıştır. Zamanla Son evrensel ortak ata gelişti ve günümüzde büyük önem taşıyan bir konu haline geldi; insanların hayatlarını farklı şekillerde etkiledi. Bu gerçeklik göz önüne alındığında, toplum üzerindeki etkisini anlamak ve bu konuda bilinçli kararlar vermek için Son evrensel ortak ata'i ve sonuçlarını kapsamlı bir şekilde analiz etmek önemlidir.
Son evrensel ortak ata (kısaca SEOA veya İngilizce kısaltması olan LUCA ile anılır), şu anda Dünya üzerinde yaşayan tüm organizmaların ortak bir atayı paylaştığı en son popülasyondur ve Dünya üzerindeki tüm mevcut yaşamın en yakın ortak atasıdır. Bu mevcut yaşama tüm hücresel organizmalar dahildir; virüslerin kökenleri belirsizdir ancak aynı genetik kodu paylaşırlar. SEOA muhtemelen çeşitli virüsleri de barındırıyordu. SEOA, Dünya üzerindeki ilk yaşam değildir fakat var olan tüm canlıların atalarının en son biçimidir.
SEOA'nın belirli bir fosil kanıtı bulunmamakla birlikte, mevcut tüm canlıların ayrıntılı biyokimyasal benzerliği varlığını doğrulamaktadır. SEOA'nın özellikleri, modern genomların ortak özelliklerinden çıkarılabilir. Bu genler, bilgileri DNA'dan, RNA'ya ve proteinlere dönüştürmek için transkripsiyon ve translasyon mekanizmaları dahil birçok birlikte adapte olmuş özelliğe sahip karmaşık bir yaşam formunun varlığını işaret eder. SEOA, muhtemelen yaklaşık 4 milyar yıl önce, okyanus tabanındaki magma akıntılarının yakınında bulunan derin deniz bacalarının yüksek sıcaklıktaki sularında yaşadı.
Bir filogenetik ağaç, evrim fikrini canlıların tek bir atadan türediğini göstererek doğrudan tasvir eder.[2] Yaşam ağacının ilk örneklerinden biri, Jean-Baptiste Lamarck tarafından 1809'da Philosophie zoologique adlı eserinde kendisi tarafından çizildi.[3][4] Charles Darwin, 1859'da yazdığı Türlerin Kökeni Üzerine adlı kitabında, evrensel ortak ata teorisinin evrimsel bir süreçle ortaya çıktığını ünlü sözleriyle açıkladı: "Bu nedenle, benzerlikten yola çıkarak muhtemelen bu dünyada yaşamış olan tüm organik varlıkların, yaşamın ilk kez Yaratıcı tarafından üflenmiş tek bir ilkel biçimden türediği sonucunu çıkarmalıyım."[5] Kitabın son cümlesi, hipotezin yeniden ifade edilmesiyle başlar: "Yaratıcı tarafından başlangıçta birkaç veya tek bir forma üflenmiş çeşitli güçlere sahip olduğunu anlayan; ve bu gezegen sabit kütleçekim yasasına göre dönmeyi sürdürürken, böylesine basit bir başlangıçtan, sınırsız sayıda en güzel ve en şaşırtıcı formun evrimleşmiş ve evrimleşmekte olduğunu kavrayan bu görüşte ihtişam vardır."[6] "Son evrensel ortak ata" veya kısaca "SEOA" terimi ilk kez 1990'larda böyle bir ilkel organizma için kullanıldı.[7][8][9]