Günümüzde Sözsüz iletişim günümüz toplumunda büyük önem kazanmış bir konudur. Uzun yıllardır Sözsüz iletişim her yaştan ve ilgi alanından insanın dikkatini çekmektedir. Zamanla, Sözsüz iletişim günlük konuşmaların yanı sıra medyada ve sosyal ağlarda da yinelenen bir konu haline geldi. İnsanların yaşamları üzerindeki etkisi, tarihsel önemi veya küresel düzeydeki önemi nedeniyle Sözsüz iletişim kendisini genel ilgi konusu olarak konumlandırmayı başardı. Bu makalede, bugün çok alakalı olan bu konuya geniş ve eksiksiz bir bakış açısı sunmak amacıyla Sözsüz iletişim ile ilgili farklı yönleri ve yönleri derinlemesine inceleyeceğiz.
Sözsüz iletişim, konuşulan dilin dışında, jestler, mimikler ya da diğer dilsel olmayan işaretler aracılığıyla ifade edilen iletim biçimlerini kapsar. Günlük iletişimin önemli bir kısmı sözsüz iletişime dayanır. Sözsüz iletişimde bilginin iletimi kültüre bağlı değişiklikler gösterdiği gibi, cinsiyete bağlı olarak da değişebilir.
Temel olarak sözsüz iletişim iki kanala dayanır: Görülebilir kanal (jestler, mimikler, yüz ifadeleri, beden duruşu vb.) ve yarıdilsel (paralinguistic) kanal (ses tonu, şiddeti, hızı vb.) Sözlü iletişimin dayandığı sözsel kanalla birlikte bu üç kanala iletişim kanalları adı verilir.
Görülebilir kanalı esas olarak beden dili oluşturur.
Konuşma sırasındaki değişiklikler söz içeriğinin haricinde önemli ve genelde duygusal bir ileti barındırırlar. Sesin ritmi, yüksekliği, kesinliği vb. bilgi içeriği barındırır. Bebeklerin ağlama biçimlerinden ihtiyaçlarını anlamak mümkün olduğu gibi, hayvanlarda da farklı yarıdilsel iletiler görülür. Köpekler farklı koşullarda farklı biçimlerde havlarlar. Aynı cümle farklı vurgulamalarla farklı anlamlar kazanabilir.
İnsanlar tipik olarak her üç iletişim kanalını da (sözsel, görülebilir ve yarıdilsel) günlük iletişimde kullanırlar. Bununla birlikte sözsel kanal çok daha etkili olarak görülmez