Bu yazıda Taçkapı'in heyecan verici dünyasına gireceğiz. Kökeninden bugünkü etkisine kadar Taçkapı'in tüm yönlerini ve çeşitli alanlardaki etkisini keşfedeceğiz. Zaman içindeki gelişiminin yanı sıra Taçkapı'de var olan farklı bakış açılarını da analiz edeceğiz. Ayrıca günümüz toplumundaki önemini ve geleceğe yönelik projeksiyonunu da inceleyeceğiz. Alanında uzman olmanız ya da Taçkapı'i ilk kez duyuyor olmanız fark etmez, bu makale size bu heyecan verici konuyla ilgili eksiksiz ve ayrıntılı bir bakış açısı sunacaktır.
Taçkapı ya da anıtsal kapı, anıtsal binalarda cephelerin en süslü kısmını meydana getiren büyük ve gösterişli kapılardır. Bu tip düzenlemelerinin en erken örnekleri Eski Anadolu, Ege ve Mezopotamya mimarlıklarının kale, tapınak ve saraylarında görülür. Erken çağlara ait kapı düzenlemelerinde koruyucu bekçi simgesi olarak genellikle aslan heykelleri kullanılmıştır.[1]
Orta Çağ Avrupa mimarlığında Gotik katedrallerin teslisi simgeleyen üç yüzlü kapıları, sivri kemerleri ve figürlü kabartmalarla süslenmiş cümle kapısı niteliğindedir.
İslam mimarlığında cümle kapısı geleneği; Karahanlı mimarisinde belli bir şema ile düzenlenmiş; Mâverâünnehir ve İran'da Büyük Selçuklu, Harezmşahlar ve Timurlu mimarilerinde sürdürülmüştür.[1] Anadolu Türk mimarlığında genellikle 12.-14. yüzyıl yapılarında taçkapı terimi, Osmanlı yapılarında cümle kapısı terimi kullanılmaktadır.
Tasavvufta tekke kapıları için kullanılır. Bu kapının her iki kanadından birer zincir ortada düğümlenir. İçeri girmek ve nefsini terbiye etmek isteyen kişi bu bel hizasındaki zincirin üzerinden geçemez, altından geçmek için ise eğilmek zorundadır. Nefsi terbiye etmenin ilk şartı olarak kibir ve dik başlılığın terkini anlatan bir ritüel bu şekilde daha dergaha ayak basarken başlamış olur.[kaynak belirtilmeli]