Bu yazımızda dünya çapında milyonlarca insanın dikkatini çeken Tanrıça hareketi konusunu derinlemesine inceleyeceğiz. Tanrıça hareketi ortaya çıkışından bu yana bilim, kültür, siyaset veya genel olarak toplum gibi çeşitli alanlarda tartışmalara, ihtilaflara ve büyük ilgiye yol açtı. Yıllar geçtikçe Tanrıça hareketi gelişerek insanların hayatlarını farklı şekillerde etkiledi ve derinlemesine analiz edilip anlaşılmayı hak eden bir olgu haline geldi. Bu araştırmada, bugün çok alakalı olan bu konuya ışık tutmak amacıyla Tanrıça hareketi'in farklı yönlerini ve bakış açılarını analiz edeceğiz.
Tanrıça hareketi, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletlerinden başlayarak, 1970'li yıllarda batı dünyasında ağırlıklı olarak Kuzey Amerika, Batı Avrupa, Avustralya ve Yeni Zelanda'da ortaya çıkan ruhani inançları ya da uygulamaları içeren bir Neopagan harekettir.[1][2][3][4] Hareket, hem yalnızca eril gramer öğeleri ve zamirleriyle[5][6] anılan tanrılara sahip olan İbrahimi dinlere[3] hem de sekülerizme karşı bir tepki olarak gelişmiştir.[7] Tanrıçaya tapınma ve ilahi dişile saygı etrafında şekillenir ve kadınlara ya da bir veya daha fazla toplumsal cinsiyet veya kadınlık anlayışına odaklanmayı içerebilir.[3]
Tanrıça hareketi modern Paganizmde yaygın ve merkezi olmayan bir eğilimdir ve bu nedenle merkezi bir inanç ilkesi yoktur.[8] İnançlar ve uygulamaları, tapınılan tanrıçaların adından ve sayısından kullanılan özel ritüellere ve ayinlere kadar büyük farklılıklar göstermektedir.[3] Diyenik Vika gibi bazıları yalnızca dişi tanrılara taparken, diğerlerinde böyle bir durum söz konusu değildir. İnanç sistemleri tek tanrılıdan çok tanrılıya ve panteiste kadar çeşitlilik gösterir.[3] Yaygın inanış, kendini Tanrıça'ya tapan biri olarak tanımlayan birinin teorik olarak dünyanın dört bir yanındaki çeşitli kültür ve dinlerden çok sayıda farklı kadın tanrıya tapabileceği anlamına gelmektedir.[9][10] Tanrıça hareketi, özelliklerine bağlı olarak, giderek çeşitlenen, coğrafi olarak yaygınlaşan, eklektik ve süreç olarak daha dinamik bir kültürel dindarlık biçimi olarak da anılmaktadır.[11]
Hareketin tahmini nüfusu ABD'de 500.000 ve Birleşik Krallık'ta 120.000'dir.[12]