Bu yazımızda tarihe silinmez izler bırakan Televizyon'in büyüleyici hayatını inceleyeceğiz. Televizyon, başarıları ve katkılarıyla alanında gerçek bir öncü olduğunu kanıtlamış, cesareti ve kararlılığıyla tüm nesillere ilham kaynağı olmuştur. Mütevazi başlangıcından şöhrete yükselişine kadar, Televizyon başarıya ulaşmak için aşılmaz gibi görünen engellerin üstesinden geldi. Sonsuza kadar sürecek bir mirasa sahip olan Televizyon, hayatlarımızı hayal bile edemeyeceğimiz şekillerde etkilemeye devam eden ikonik bir figür olmaya devam ediyor. Televizyon'in yaşamını ve mirasını keşfedeceğimiz bu zaman yolculuğunda bize katılın.
Televizyon veya kısaca TV, bir vericiden elektromanyetik dalga hâlinde yayımlanan görüntü ve seslerin, ekranlı ve hoparlörlü elektronik alıcılar sayesinde yeniden görüntü ve sese çevrilmesini sağlayan haberleşme sistemidir. Aynı zamanda kitle iletişim aracı da olan televizyon, yayımlanan görüntü ve sesleri alıcıya ulaştıran elektronik cihazdır.
Televizyon sözcüğü, Yunanca uzak anlamındaki tele (τῆλε) ve Latince görmek anlamındaki visio sözcüklerinden, 20. yüzyıl başlarında türetilmiştir. Sonradan Türk Dil Kurumu tarafından televizyon sözcüğüne karşılık olarak uzgöreç ve uzgörüm kelimeleri önerilmiştir[1] ama bu kelimeler benimsenmemiştir. Türk Dili Dergisi'nde Kırgızcada televizyon anlamında kullanılan sınalgı (Kırgızca: сыналгы)[2] sözcüğünün kullanılması da gündeme getirilmiştir.[3]
Televizyon 1923 yılında, John Logie Baird tarafından Birleşik Krallık'ın Hastings kasabasında icat edilmiştir. İlk televizyon görüntüsü ise yine Baird tarafından 1926 yılında yayımlanmıştır. Başlangıçta noktalar hâlinde ve titrek olan görüntülerin kalitesi Baird tarafından geliştirilmiştir. Baird'in televizyon sisteminde mekanik olarak döndürülen diskler kullanmasına karşın aynı dönemde Marconi - emi sistemi gibi elektronik olarak işleyen rakip sistemler de üretildi.
1930'ların başında televizyon elektronik eşya olarak satılmaya ve geniş kitlelere hitap etmeye başladı. Örneğin 1936 Berlin Yaz Olimpiyatları, Almanya'da evlerdeki televizyonlardan izlendi.
1940'larda renkli televizyon çalışmaları hız kazandı. 1950'lerde ABD'de ilk renkli televizyon satışa çıktı ve renkli televizyon ABD'de 1960'larda geniş kitlelerce kullanılmaya başlandı.[4]
Televizyon yayını, elektromanyetik yoluyla halkın doğrudan doğruya alması maksadıyla yapılan hareketli veya sabit resimlerin, sesli veya sessiz kalıcı olmayan görüntülerinin renkli ya da siyah beyaz yayınıdır.
5. yatay senkronizasyon 6. kontrast 7. kanal arama 8. kanal düğmesi |
Televizyon sisteminin temel parçaları şunlardır:
Sayısal yayınların başlamasına kadar televizyon izleyicisi sadece alıcı durumunda idi. Sayısal yayınlar sayesinde kullanıcının etkileşime geçmesi süreci başladı. İzleyicilerin sürekli alıcı olması, televizyonun kolay ulaşılabilir bir kaynak olması, kullanılan etkili görsel ve işitsel ögelerle etkisinin yüksek olması, birçok aydının televizyona soğuk bakmasına neden oldu. Günümüzde televizyon yayıncılığının ilk amacı, reklam ve ticaret üzerine kuruludur. Ancak toplumda psikolojik etkisi de oluşmuş ve televizyon bağımlılığı olarak tabir edilen bir rahatsızlık ortaya çıkmıştır.