Günümüzde Varaka bin Nevfel geniş bir yelpazedeki bireyler ve topluluklar için alakalı ve ilgi çekici bir konu haline geldi. Varaka bin Nevfel, toplum üzerindeki etkisinden popüler kültüre etkisine kadar farklı yaş ve kökenden insanların dikkatini çekmeyi başardı. Bu makale, Varaka bin Nevfel'in çeşitli yönlerini keşfetmeyi, anlamını, sonuçlarını ve günümüz dünyasındaki ilgisini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Multidisipliner bir yaklaşımla amaç, okuyucuyu gerçekliğimizde bu kadar mevcut olan bu konuyu düşünmeye ve eleştirel bir şekilde analiz etmeye davet ederek bütünsel bir Varaka bin Nevfel vizyonu sunmaktır.
Varaka bin Nevfel veya tam adıyla Varakah ibn Navfal ibn Asad ibn Abd-al-Uzza ibn Kusay Al-Kurayşi (Arapça: ورقه بن نوفل بن أسد بن عبد العزّى بن قصي القرشي; ölüm y. 610), Muhammed'in ilk karısı Hatice'nin baba tarafından kuzeni olmuş Süryani Nasturi rahibiydi. Muhammed'in Hatice ile olan evliliğinde şahitlik etmişti.
Genelde kabul görmüş klasik kaynaklarda Hatice'nin Muhammed'i ilk vahiyin ardından Varaka'ya durumu açıklaması için götürdüğü geçer. Varaka anlatılanları dinledikten sonra olayın bir vahiy olduğunu, Muhammed'e peygamberlik verildiğini ve eğer genç olsaydı onun destekçilerinden olmak istediğini belirtir.[1]
Varaka, yaşadığı olay hakkında ne düşündüğünü soran İslam Peygamberine kendisine gelen meleğin Mûsâ’ya (bazı rivayetlerde Îsâ’ya) gelen Nâmûs (Cebrâil veya Tevrat) olduğunu söylemiş ve ona Yahudi ve Hristiyanlar tarafından beklenen son peygamber olduğunu bildirmiştir. Kavmi tarafından dışlanacağı zamana yetiştiği takdirde kendisine yardım edeceğini belirtmiş, ancak o günleri göremeden ölmüştür.
Muhammed bin Abdullah'ın ilk vahyini Varaka bin Nevfel'e açıklamasından kısa bir süre sonra Varaka bin Nevfel öldü. Bu olayın ardından vahiy 40 gün süreyle kesintiye uğramıştır. Bu dönem "İnkıta-ı Vahy" hadisesi olarak adlandırılır.[2][3]
Varaka bin Nevfel'in din adamlığı dışında şair yönü de vardır. Yazdığı bazı şiirler günümüze kadar ulaşmıştır.[4][5]