Günümüz dünyasında Vexillum toplumda önem kazanan ve büyük ilgi uyandıran bir konudur. Yıllardır Vexillum, farklı alanlardaki sonuçlarını anlamaya ve analiz etmeye çalışan çeşitli disiplinlerden uzmanlar tarafından tartışma ve inceleme konusu olmuştur. Vexillum, tarihsel, bilimsel, kültürel ya da sosyal açıdan olsun, dünyanın her yerindeki insanların merakını ve ilgisini uyandırdı. Bu makalede, Vexillum'in heyecan verici dünyasına dalacağız, onun kökenlerini, zaman içindeki gelişimini ve bugünkü etkisini keşfedeceğiz.
Vexillum, Latince yelken anlamına gelen velum kelimesinden türemiştir ve bu da vexilla'nın kelimenin tam anlamıyla "küçük yelkenler" anlamına gelir. Vexillum'da kumaş, bir asaya asılı yatay bir çapraz çubuktan örtülürdü. Bu, kumaşın "göndere" doğrudan dikey bir direğe bağlandığı çoğu modern bayraktan farklıdır. Bir vexillum taşıyan kişiye vexillarius ya da vexillifer denilirdi.[1]
Tıpkı erken modern Batı alaylarının alay renkleri ya da bayraklarında olduğu gibi, vexillum temsil ettiği askerî birliğin değerli bir sembolüydü ve savaşta sıkı bir şekilde savunulurdu. Bazı birliklerin, özellikle de süvarilerin ana sancağıydı. Ancak bir lejyonun Aquila'sından ya da kartalından daha az önemli kabul edilirdi ve bir lejyonun alt bölümünü temsil ediyor olabilirdi. Ancak bu durum günümüze ulaşan kaynaklardan tam olarak anlaşılamamaktadır.
Mevcut tek Roma askeri vexillum'u MS 3. yüzyılın ilk yarısına tarihlenmektedir ve Puşkin Müzesi'nde bulunmaktadır. Üzerinde tanrıça Victoria'nın resmi bulunan, kareye yakın kaba keten kumaştan yapılmış bir parçadır ve 47×50 cm ölçülerindedir. Alt kenarda saçak kalıntısı bulunmaktadır. Vexillum'un hangi askerî birliğe ait olduğu bilinmiyor. Vexillum 1911'den kısa bir süre önce Mısır'da bulundu, ancak kesin kaynağı da belirsizdir.[2]