Bugün sunduğumuz makalede, Yeşil Avrupa Başkenti'in büyüleyici dünyasına dalacağız, onun birçok yönünü ve günümüz toplumundaki önemini keşfedeceğiz. Yeşil Avrupa Başkenti'in ortaya çıkışından bugünkü etkisine kadar insanların hayatında, tarihte, kültürde, iş dünyasında, teknolojide ya da aklınıza gelebilecek her alanda nasıl temel bir rol oynadığını detaylı olarak inceleyeceğiz. Kapsamlı ve zenginleştirici bir analiz aracılığıyla, Yeşil Avrupa Başkenti'in en alakalı ve şaşırtıcı yönlerini ortaya çıkaracağız ve okuyucularımıza bu heyecan verici konuya ilişkin geniş ve eksiksiz bir vizyon sunacağız.
Yeşil Avrupa Başkenti, 2010 yılından beri düzenli olarak her yıl çevreye duyarlılıklarınca değerlendirilen Avrupa şehirleri arasında birinci gelen belediyeye verilen onursal başkent unvanı. İlk adaylık süreci resmi olarak 22 Mayıs 2008 tarihinde başlamış ve ilk ödül 2010 yılında verilmiştir.
Yeşil Avrupa Başkenti statüsünün verilme amacı, çevre ve ekonomiyi iyileştirerek artan kent nüfuslarının yaşam kalitelerini yükseltmek için yerel belediyelerin çabalarını tanımak ve ödüllendirmektir. Ödül, dostça bir rekabet ortamı içerisinde belirlenen en iyi belediye hizmetlerinin diğer Avrupa şehirlerine örnek olmasını sağlamayı teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Aşağıdaki gibi somut faaliyetler sonucu yaşam ortamı iyileştirilmiş şehirlere bu ödül verilir:
İki yüz bin kişiden fazla nüfusa sahip tüm Avrupa şehirleri Yeşil Avrupa Başkenti olmak üzere başvuru yapabilirler. Ödül, tüm Avrupa Birliği üyesi, aday ülkeler (Türkiye, Sırbistan, Karadağ, Makedonya ve İzlanda) ve Avrupa Ekonomik Alanı ülkelerinde (İzlanda, Norveç ve Lihtenştayn) bulunan şehirlerin başvurularına açıktır. Nüfusu iki yüz binden az olan ülkelerin en büyük şehirleri Yeşil Avrupa Başkenti adaylığına başvurabilir.
Adaylıklar on iki kategoride (küresel iklim değişikliği, ulaşım, yeşil kentsel alanlar, gürültü, atık üretimi ve yönetimi, doğa ve biyolojik çeşitlilik, hava, su tüketimi, atık su arıtma, ekolojik yenilikler ve sürdürülebilir istihdam, yerel katkı, çevre, yerel otoritenin yönetimi ve verimli enerji kullanımı) değerlendirilir ve statünün verileceği şehir, bu alanlarda uzman uluslararası bir jüri tarafından belirlenir.[1]
Yeşil Avrupa Başkenti fikri, 2006 yılının Mayıs ayında Tallinn, Estonya'da gerçekleştirilen bir toplantı sırasında ortaya çıktı.[2] Ödül, on beş Avrupa şehri (Tallinn, Helsinki, Riga, Vilnius, Berlin, Varşova, Madrid, Ljubljana, Prag, Viyana, Kiel, Kotka, Dartford, Tartu ve Glasgow) ile Estonya Şehirleri Birliği'nin girişimlerinin sonucudur. Bunun üzerine Avrupa Komisyonu, çevre dostu kentsel yaşamın en iyi şekilde gözlendiği şehre bu statünün verileceğini bildiren Tallinn Muhtırası'nı yayınladı.[3]
Yıl | Ülke | Şehir |
---|---|---|
2010 | ![]() |
![]() |
2011 | ![]() |
![]() |
2012 | ![]() |
![]() |
2013 | ![]() |
![]() |
2014 | ![]() |
![]() |
2015 | ![]() |
![]() |
2016 | ![]() |
![]() |
2017 | ![]() |
![]() |
2018 | ![]() |
![]() |
2019 | ![]() |
![]() |
2020 | ![]() |
![]() |
2021 | ![]() |
![]() |
2022 | ![]() |
![]() |
2023 | ![]() |
![]() |