Bugün İkinci İtalyan Bağımsızlık Savaşı her yaştan ve her kesimden insanın dikkatini çeken bir konudur. Popüler kültür üzerindeki etkisinden siyaset ve toplum üzerindeki etkisine kadar İkinci İtalyan Bağımsızlık Savaşı'in günümüzde yinelenen ve güncel bir tartışma konusu olduğu kanıtlanmıştır. Teknolojik gelişmelerin İkinci İtalyan Bağımsızlık Savaşı ile etkileşim şeklimizi sürekli değiştirmesi ve sürekli haber ve bilgi akışının bu konuya ilişkin algımızı etkilemeye devam etmesi nedeniyle, İkinci İtalyan Bağımsızlık Savaşı'in günlük hayatımızda nasıl bu kadar önemli hale geldiğine daha yakından bakmak önemlidir. Bu makalede İkinci İtalyan Bağımsızlık Savaşı'in çeşitli yönlerini inceleyeceğiz ve onun yaşamlarımız ve çevremizdeki dünya üzerindeki etkisini inceleyeceğiz.
İkinci İtalyan Bağımsızlık Savaşı | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
İtalya'nın Birleşmesi ve Fransız-Habsburg Rekabeti | |||||||
![]() III. Napolyon Solferino Muharebesi'nde. Jean-Louis-Ernest Meissonier'in yağlıboya çalışması, 1863 | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
![]() ![]() |
![]() | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ||||||
Güçler | |||||||
![]() 170.000 piyade 2.000 süvari 312 silah ![]() 70.000 piyade 4.000 süvari 90 silah[1] |
![]() 22.000 süvari 824 silah | ||||||
Kayıplar | |||||||
![]() 1,128 kayıp 17,054 yaralı 2,040 hastalık kaynaklı ölüm Toplam: 25,720 zayiat ![]() 3,572 yaralı 1,268 kayıp[2] Toplam: Bilinmiyor |
![]() Toplam: Bilinmiyor |
İkinci İtalyan Bağımsızlık Savaşı çoğunlukla Avusturya-Sardinya Savaşı veya Avusturya-Piyemonte Savaşı (İtalyanca: Seconda guerra d'indipendenza italiana; Almanca: Sardinischer Krieg; Fransızca: Campagne d'Italie),[3] İkinci Fransız İmparatorluğu ve Sardinya Krallığı tarafından 1859 yılında Avusturya İmparatorluğu'na karşı yapılmış ve İtalya'nın Birleşmesi sürecinde önemli bir rol oynamıştır.
Plombières Sözleşmesi'nde Fransa, Savoy Dükalığı ve Nice Kontluğu şeklinde bölgeyi tanzim etmenin karşılığında Sardinya Krallığı'nın Avusturya'yı İtalya'dan çıkarma çabalarını desteklemeyi kabul etti. İki devlet, Ocak 1859'da askeri bir ittifak imzalamış ve Sardinya 9 Mart 1859'da, Avusturya ise 9 Nisan'da ordusunu harekete geçirmiştir. Avusturya, 23 Nisan'da Sardinya'ya bir ültimatom vererek ordusunu terhis etmesini talep etti. Sardinya'nın bu talebi reddetmesi üzerine savaş 26 Nisan'da resmen başlamış oldu. Avusturya üç günlük süre zarfında Sardinya'yı işgal etmiş ve Fransa'da buna karşılık 3 Mayıs'ta Avusturya'ya savaş ilan etmiştir.
Avusturya işgali, Nisan ayı sonlarında Fransız birlikleri tarafından Piyemonte'de durduruldu. Avusturya Ordusu, 4 Haziran'da Magenta Muharebesi'nde yenilerek Lombardiya'ya geri püskürtülmüş 24 Haziran'da da Solferino Muharebesi'nde kazanılan Fransız-Sardunya zaferi, savaşın sona ermesine ve 12 Temmuz'da Villafranca Mütarekesi'nin imzalanmasına neden olmuştur.
Avusturya, Lombardiya'yı Fransa'ya bırakmış hemen akabinde de Sardinya'ya bırakılmıştır. İtalya'daki Avusturya gücünün çöküşünden faydalanan Sardinya, 22 Mart 1860'ta Toskana Büyük Dükalığı, Parma Dükalığı, Modena ve Reggio Dükalığı ve Papalık Elçiliklerinden oluşan Orta İtalya'yı ilhak etmiş oldu. İki gün sonra Sardinya, yardımlarına karşılık olarak Torino Antlaşması'yla Savoy ve Nice'i Fransa'ya bırakmıştır.
Sardinya, Birinci İtalyan Bağımsızlık Savaşı'nda Avusturya karşısında aldığı yenilginin ardından bir müttefike ihtiyaç duyduğunu fark etmişti ve bu durum Başbakan Cavour Kontu Camillo Benso'yu, Sardinya'nın Kırım Savaşı'na katılması yoluyla diğer Avrupalı güçlerle ilişkiler kurmaya yöneltti. Kırım Savaşı'ndan sonra Paris'teki barış konferansında Cavour, İtalya'nın birleşmesine yönelik çabalara dikkat çekmeye çalıştı. İngiltere ve Fransa'yı sempatik bulmuş ancak İtalya'nın bağımsızlığına yönelik herhangi bir hareket Avusturya'nın Lombardiya-Venedik topraklarını tehdit edeceği için Avusturya'nın isteklerine karşı çıkmamaya çalıştı. Konferanstan sonra III. Napolyon ve Cavour arasında yapılan özel görüşmelerde Napolyon'un İtalya'ya yardım etmesi en muhtemel karar olarak belirlendi ancak Napolyon henüz bu konuda kesin kararını vermiş değildi.
14 Ocak 1858'de İtalyan Felice Orsini tarafından III. Napolyon'na yönelik bir suikast girişimi gerçekleşti. Suikast girişimi İtalya'nın birliğine büyük katkıda bulunmuş, Avusturya'ya karşı Sardinya'ya yardım etmeye istekli bulunan III. Napolyon üzerinde derin bir etki yaratmıştır. III. Napolyon ve Cavour, 21 Temmuz 1858'de Plombières'de yaptıkları gizli bir toplantıdan sonra, 28 Ocak 1859'da Avusturya'ya karşı gizli bir ittifak antlaşması imzalamıştır.
Antlaşma gereği Fransa, Sardinya'ya, Avusturya'nın savaş ilan etmesi durumunda yardım edecek, Sardinya da karşılığında Nice ve Savoy'u Fransa'ya verecekti. Bu gizli ittifak, Sardinya'nın İtalyan Yarımadası'nı Savoy Hanedanı altında birleştirme planına yardımcı olacak yegâne sözleşme idi. Ayrıca III. Napolyon'nun İkinci Fransız İmparatorluğu'nun ezeli düşmanı olan Avusturya'yı da bu bölgede elini zayıflatmış olacaktı.
Avusturya önceden saldırıda bulunmadıkça Fransız'lardan yardım alamayacağını bilen Cavour, sınıra yakın bir dizi askeri manevrayla Viyana'yı kışkırttı. Sardinya, 9 Mart 1859'da ordusunu harekete geçirmiş, Avusturya'da 9 Nisan 1859'da harekete geçmiştir. Avusturya hemen akabinde 23 Nisan'da Sardunya'ya ordusunu tamamen terhis etmesini talep eden bir ültimatom yayınladı. Bu ültimatom dikkate alınmayınca Avusturya 26 Nisan'da Sardinya'ya savaş ilan etti.
Öncü Fransız birlikleri 25 Nisan'da Sardunya'ya girmiş, Fransa'da 3 Mayıs'ta Avusturya'ya savaş ilan etmiş oldu.[4]
İtalya seferi için Fransız Ordusu, 170.000 asker, 2.000 atlı ve 312 topa sahipti ki bu sayı tüm Fransız ordusunun yarısı kadardı. III. Napolyon komutasındaki ordu beş kolorduya ayrılmıştı:
III. Napolyon savaşa katılmış ve savaş sırasında Fransız halkını motive edeceği inancıyla savaş alanında boy göstermiştir.
Sardinya Ordusu'nun yaklaşık 70.000 askeri, 4.000 atlısı ve 90 topu vardı. Castelbrugo, Manfredo Fanti, Giovanni Durando, Enrico Cialdini ve Domenico Cucchiari tarafından yönetilen beş tümene ayrılmıştı. Cacciatori delle Alpi ve Cacciatori degli Appennini adlı iki gönüllü birlik de mevcuttu. Orduyu ise II. Vittorio Emmanuele komuta etmiş, Alfonso Ferrero la Marmora liderliğinde yürütülmüştür.
Avusturya Ordusu, 220.000 asker, 824 top ve 22.000 atlı ile daha fazla askerle sahadaydı ve Mareşal Ferenc Graf Gyulay tarafından komuta ediliyordu.
Yeni kurulan Eflak ve Boğdan Birleşik Prenslikleri de Fransız-İtalyan ittifakını destekliyordu. Alexandru Ioan Cuza'ya III. Napolyon tarafından 10.000 tüfek ve mühimmat verilerek, Bükreş'e bir askeri heyet de gönderilmiştir. Sonuç olarak Avusturya, Transilvanya'da da 30.000 asker bulundurmak zorunda kalmıştır.[5]
Mareşal François Certain Canrobert komutasındaki Fransız Ordusu, demiryolu üzerinden Sardinya'ya hareket etti. Avusturya, Fransız kuvvetleri Sardinya'ya ulaşmadan önce zayıf Sardinya Ordusu karşısında hızlı bir zafer kazanacağına inanıyordu. Ancak Lombardiya'daki Avusturya birliklerinin komutanı Kont Gyulay çok temkinli yaklaşıyor ve saldırıya başlamak için Ticino nehrini geçene kadar belirli bir yöne doğru ilerlemeyecekti. Ne yazık ki şiddetli yağmurlar yağmaya başlamış ve bu da Sardinya Ordusu'nun yürüyüş rotasındaki pirinç tarlalarını sular altında bırakmasına ve ordunun yürüyüşünü yavaşlatmasına neden olmuştu.
Gyulay komutasındaki Avusturya kuvvetleri ise 30 Nisan'da Novara'yı ve 2 Mayıs'ta Vercelli'yi ele geçirmiş, 7 Mayıs'tan itibaren de Torino'ya doğru ilerliyordu. Fransız-Sardinya'nın Casale Monferrato çevresindeki Alessandria ve Po köprülerini güçlendirmeye yönelik hamlesi, Avusturya'yı 9 Mayıs'ta ilerleyişini durdurmaya ve 10 Mayıs'ta geri çekilmeye zorladı. Napolyon, 10 Mayıs'ta Paris'ten ayrılarak 12 Mayıs'ta Cenova'da karaya çıkmış ve 14 Mayıs'ta da nihayet Alessandria'ya varmıştı.
III. Napolyon daha sonra savaşın harekât komutasını üstlenmiştir. Savaşın ilk büyük çatışması 20 Mayıs'ta Avusturya 9. Kolordusu ile Fransız I. Kolordusu'nun bünyesinde bulunan Forey'in tümeni arasındaki Montebello Muharebesi ile başlamıştır. De Sonnaz komutasındaki Sardinya Süvarileri geldiğinde ise Avusturyalılar 9 saat süren çatışmanın ardından geri çekilmiş ve bu durum Gyulay'ı daha ihtiyatlı davranmaya itmiştir.
III. Napolyon, Turbigo Muharebesi'nden sonra Ticino nehrini geçmiş ve Lombardiya'ya girmiştir. Kuvvetlerinin yarısıyla ilerlerken diğer birlikleri de Avusturyalıları kuşatmak için kuzeye gönderdi. Avusturyalılar Milano önlerinde savunma hattı planlamış ancak 5 Haziran'da Magenta Muharebesi'nde yenilmişlerdi ve bu da Gyulay'ın Mincio nehrinin doğusundaki dörtgen kalelere doğru geri çekilmesine neden olmuş ve komutayı bizzat üstlenen İmparator Franz Joseph tarafından başkomutanlık görevinden azledilmesine yol açmıştır.
Fransız-Sardinya ordusu Milano'yu alarak Prusya'nın müdahalesine fırsat vermeden Avusturya'nın işini bitirmek için yavaş yavaş doğuya doğru ilerledi.
Geri çekilme sırasında Avusturyalılar, Karl von Urban'ın Treponti Muharebesi'nde Giuseppe Garibaldi'yi mağlup etmesiyle savaştaki tek zaferlerini kazanmış oldular.
Avusturyalılar, Fransızların Brescia'da durakladığını öğrenmiş ve Chiese nehri boyunca karşı saldırıya geçmeye karar vermişlerdi. İki ordu Solferino civarında tesadüf eseri karşılaşınca bir dizi karışık muharebe başladı.
Fransız kolordusu Medole'de bütün gün üç Avusturya kolordusunu oyalayarak Solferino civarındaki büyük muharebeye katılmalarını engellemiş ve bir gün süren muharebenin ardından Fransızlar bu bölgeyi ele geçirmiştir.
Ludwig von Benedek, Avusturya 8. Kolordusu ile birlikte ana kuvvetten ayrılmış ve Pozzolengo'yu Sardinya kuvvetlerine karşı savunmuştur. Bu savunmada başarılı oldu ancak Solferino'daki yarmadan sonra Avusturya ordusunun tamamıyle dörtgen kalelere geri çekildi.[6]
Bu sırada Lombardiya'nın kuzeyinde, Giuseppe Garibaldi'nin İtalyan gönüllülerinin oluşturduğu Alp Avcıları, Varese ve Como'da Avusturyalıları yenilgiye uğrattı ve Birleşik Fransız-Sardinya Donanması 3.000 asker çıkararak Dalmaçya'daki Losinj (Lussino) ve Cres (Cherso) adalarını ele geçirdi.[7]
Solferino Muharebesi'nin ardından 8 Temmuz'da ateşkes kararı alındı. İki İmparator 11 Temmuz'da Villafranca di Verona'da bir araya geldi ve ertesi gün Villafranca Barışı olarak anılan ateşkes imzalandı.
III. Napolyon, Villafranca'da Avusturya ile ateşkes imzalamasının birçok nedeni vardı. Avusturyalılar, ele geçirilmesi çok maliyetli olan dörtgen kalelere çekilmişlerdi. Fransa'da dörtgen kale sistemi yoktu ve ülke saldırılara açıktı. Cavour ve Sardinya'nın, çok fazla güç kazanmasını istemiyordu. Alman devletlerinin müdahalesinden korkuyordu. Avusturya'nın Mantova ve Legnago kaleleri ile çevresindeki topraklar hariç, başkenti Milano olan Lombardiya'nın büyük bir kısmı Avusturya'dan Fransa'ya bırakıldı ve Fransa da bu bölgeleri derhal Sardinya'ya bırakacaktı. Savaşın başlamasından kısa bir süre sonra ihtilal yoluyla sürülen Orta İtalya hükümdarları yeniden tahta çıkarılacaktı.
Napolyon'un Sardinyalı müttefiklerinin bilgisi haricinde yaptığı bu anlaşma Sardinya'da büyük bir öfkeye yol açtı ve Cavour protesto amacıyla istifa etti. Ancak Villafranca şartları hiçbir zaman yürürlüğe girmedi. Her ne kadar 11 Kasım'daki Zürih Antlaşması'yla onaylanmış olsa da, antlaşma ölü doğmuştu. Orta İtalya eyaletleri, Sardinya tarafından işgal edilmişti ve eski hükümdarlar tekrardan tahta çıkmayacaktı; Fransa da onları buna zorlamak istemiyordu.
Avusturyalılar, Fransızların antlaşmanın şartlarını yerine getirememesini hayal kırıklığı içinde izlediler. Avusturya, 1849'da liberal hareketlerin bastırılmasından zaferle çıkmıştı ama Avrupa sahnesinde büyük bir güç olma statüsü artık ciddi şekilde sorgulanıyor ve İtalya'daki etkisi ciddi şekilde zayıflıyordu.
Böylece, 22 Mart 1860'ta, Fransız ve İngiliz onayıyla, Orta İtalya Eyaletleri (Parma Dükalığı, Modena Dükalığı, Toskana Büyük Dükalığı ve Papalık Devletlerinin bir kısmı dahil) Sardinya Krallığı tarafından ilhak edilmiş ve nihayetinde Savoy ve Nice ise Fransa'ya bırakılmış oldu. Bu son hamleye Giuseppe Garibaldi şiddetle karşı çıkarak Sicilya'ya sefere çıkmıştır, bu son sefer sonucunda ise İtalya'nın ön birleşmesi tamamlanacaktı.[8] Nice'in Fransa'ya ilhakı Nice İtalyanlarının dörtte birinin İtalya'ya göç etmesine[9] ve Nice'de halk ayaklanmasına neden olmuştur.
Savaş sırasında Prusya da 132.000 askerini seferber etti, ancak hiçbir zaman savaşa katılmadı. Seferberlik sırasında ortaya çıkan zayıflıklar Prusya Ordusunun askeri reformlar başlatmasına neden oldu.[10] Bu reformlar, Prusya'nın 1866'da Avusturya'ya ve 1870-71'de Fransa'ya karşı kazandığı hızlı zaferlerin temelini oluşturdu ve Prusya egemenliği altında Kuzey Alman Konfederasyonu kurulmasını sağladı.[11]