İngiliz İngilizcesi, Britanya İngilizcesinin bir şekli olan İngiliz İngilizcesi, İngilizcenin İngiltere'de konuşulan bir türüdür.
İngiltere'de pek çok kişi sözcükleri değişik biçimlerde söylemektedir. Örneğin: Londra yakınlarındaki bir kişi, İskoçya veya Kuzey İrlanda'dan gelen kişi gibi "r"leri söylemez. Aslında İngiltere'nin dört bir yanında diller farklıdır. Mesela Liverpool'dan biri Scouse aksanı ile konuşurken, Londra'dan gelen biri Cockney aksanı ile konuşur.
İngiliz İngilizcesinde, Amerikan İngilizcesinden farkla genellikle sözcükler geleneksel biçiminde yazılır.
İngiliz İngilizcesi ile Amerikan İngilizcesi arasındaki farklı birtakım sözcükler:
İngiliz İngilizcesi | Amerikan İngilizcesi | Türkçe Çevrimi |
autumn | fall | sonbahar |
biscuit | cookie | kurabiye |
bonnet | hood | başlık |
automobile | car | araba |
caravan | trailer, mobile home | karavan |
chips | French fries | patates kızartması |
courgette | zucchini | kabak |
crisps | chips | cips |
flat | apartment | apartman dairesi |
football | soccer | futbol |
lift | purse | kol çantası |
jumper | sweater | kazak |
lift | elevator | asansör |
lorry | truck | kamyon |
manual gearbox | stick shift | manuel vites |
metro, underground, tube | subway | tünel |
motorway | freeway | otoban |
mum | mom | anne |
nappy | diaper | bebek bezi |
number plate | license plate | plaka |
pavement | sidewalk | kaldırım |
pram | stroller | bebek arabası |
petrol | gas, gasoline | benzin |
post | mail, mailbox | posta |
railway | railroad | demiryolu |
shopping trolley | shopping cart | alışveriş arabası |
surname | last name | soyadı |
tap | faucet | musluk |
trousers | pants | pantolon |
to let | to rent | kiralamak |
torch | flashlight | fener |
tram | streetcar | tramvay |
grey | gray | gri |