Günümüz dünyasında İrfan Atasoy milyonlarca insanın dikkatini çeken bir konu. Tarihteki öneminden bugünkü uygulamalarına kadar İrfan Atasoy, çeşitli alanlarda çalışma, tartışma ve inceleme konusu olmuştur. Yıllar geçtikçe hem kültürümüzü hem de yaşam tarzımızı etkileyen günlük hayatımızın temel bir unsuru haline geldi. Bu makalede, İrfan Atasoy'in büyüleyici dünyasını derinlemesine inceleyerek onun kökenlerini, toplum üzerindeki etkisini ve gelecekteki olası sonuçlarını inceleyeceğiz.
İrfan Atasoy | |
---|---|
![]() | |
Doğum | 3 Şubat 1937 Adana, Türkiye |
Ölüm | 3 Şubat 2022 (85 yaşında) İstanbul, Türkiye |
Ölüm sebebi | Kalp krizi |
Defin yeri | Zincirlikuyu Mezarlığı, İstanbul |
Milliyet | Türk |
Meslek | Oyuncu, senarist, yapımcı, yönetmen |
Etkin yıllar | 1961-1979 |
Evlilik | Hamiyet Yankı (e. 1971) |
İrfan Atasoy (3 Şubat 1937, Adana - 3 Şubat 2022, İstanbul), Türk oyuncu, yapımcı, senarist ve yönetmendir.
1937 yılında Adana'da doğdu.[1][2] Ailesi aslen Antakya'lıdır. Gençliğinde film şirketlerinin dekor bölümünde çalıştı. Askerden döndükten sonra sinema sektörüne 24 yaşındayken yazdığı “Kahraman Üçler” adlı senaryo ile adım attı. Daha sonraları film işletmeciliği yapmaya başlayan İrfan Atasoy, 1967 yılında İnce Cumali adlı filmle oyunculuğa başladı. Bu filmde Adana'dan çocukluk arkadaşı olan Yılmaz Güney’le beraber yer aldı. Film Antalya Film Festivali'nde En İyi Film, En İyi Senaryo, En İyi Yönetmen, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dallarında 4 Altın Portakal Ödülü aldı.
Aynı yıl, bir çizgi roman karakterinden uyarlanan “Killing İstanbul’da” adlı filmde yer aldı. Bu filmi Killing Uçan Adam'a karşı takip etti. Her iki Kiling filminde de İrfan Atasoy hem profesörün oğlu Orhan, hem de "Uçan Adam Shazem" karakterini canlandırıyordu. Filmlerin yönetmenliğini Yılmaz Atadeniz yaptı. Gerek “Killing İstanbul da”, gerekse “Killing Uçan Adama Karşı” adlı filmler gişede çok başarılı oldu ve Yeşilçam’da yoğun bir Killing furyası yaşanmasına neden oldu. 1971 yılında Semiha Yankı'nın kardeşi Hamiyet Yankı ile evlenmiştir.
Daha sonraki yıllarda oyuncu, yönetmen, senarist ve yapımcı olarak onlarca filme imza atan ve ödüller alan İrfan Atasoy Türkiye’de daha önce yapılmamış olan yabancı ortaklı filmlerin yapımına başladı. Dünyaca ünlü Gordon Mitchell, Richard Harrison, Alicia Leone, Don Backy gibi birçok isimle ortak filmlere imza attı. Sinemaya kopmasını ise şu şekilde açıklamıştır: ''Avrupalılarla 5 film çektim. Para kaçırdığım iddia edildi yazıhanem basıldı. 8 sene ağır cezada yargılandım. Çektiğim 5 filmin Türkiye ve dünya hakları elimden alındı. Beş kuruş alamadım. Polis yazıhanemi 2. kez bastığında o ara 14 filmim kayboldu. Trilyonlarım gitti.''[3]
1978 yılında sinemaya ara verdi ve film ithalatı ile sinema salonu işletmeciliğine yoğunlaştı. Kelebek, Halk Düşmanı, Troçki (1993), Kızıl Çanlar Meksila Alevler İçinde ve Karavan gibi onlarca başyapıtın Türkiye’deki gösterimlerini gerçekleştirdi.
Atasoy, 3 Şubat 2022'de İstanbul'da 85. yaş gününde geçirdiği kalp krizi nedeniyle vefat etti.[4] Naaşı Zincirlikuyu Mezarlığı'nda defnedildi.[5]