Tarih boyunca Semiha Yankı insanlığın büyük ilgisini çeken bir konu olmuştur. Antik çağlardan günümüze Semiha Yankı toplumda merakı, tartışmayı ve düşünceyi ateşledi. Semiha Yankı hakkında çok sayıda kitap yazıldı, filmler çekildi, araştırmalar yapıldı ve dersler verildi; bu da onun insanların hayatındaki önemini ve yerini gösteriyor. Semiha Yankı, bilimsel ve teknolojik olanlardan kültürel ve felsefi olana kadar çeşitli yönleri ele alabilir ve bu da onu çok disiplinli ve geniş kapsamlı bir konu haline getirir. Bu makalede, bu büyüleyici konuya dair bilgimizi ve anlayışımızı genişletmek amacıyla Semiha Yankı'e farklı bakış açıları ve yaklaşımları inceleyeceğiz.
Semiha Yankı | |
---|---|
Doğum | 15 Ocak 1958 İstanbul, Türkiye |
Tarzlar | Pop müzik, Fantezi müzik, Arabesk |
Meslekler | Şarkıcı |
Etkin yıllar | 1974-günümüz |
Eş | Ömer Haşhaş (e. 1983; b. 1986) |
Çocukları | Tebessüm Haşhaş (1984) |
Semiha Yankı (d. 15 Ocak 1958,[1] İstanbul), Türk şarkıcı.
Baba tarafı Selanik ana tarafı Trabzonlu'dur. Annesinin dayısının oğlu Bedri Rahmi Eyüboğlu'dur. 15 Ocak 1958 İstanbul doğumlu Semiha Yankı, sirk cambazlığı ile geçinen bir ailenin kızıdır. İp cambazı olan ağabeyi 23 yaşında trapezden düşüp ölünce Semiha müziğe yönelmiştir. Ablası manken Hamiyet Yankı yapımcı İrfan Atasoy ile evliydi.
14 yaşında annesinin desteğiyle sahnelerde şarkılar söylemeye başladı. Ülkü Aker tarafından keşfedildi ve ilk plağı Yaşar Kekeva tarafından yapıldı. Bu dönem menajerliğini Erkan Özerman yapmaktaydı. 1975 yılında Eurovision Türkiye seçmelerinde Kemal Ebcioğlu(Fecri Ebcioğlu'nun oğlu) bestesi "Seninle Bir Dakika" ile yarışmış, birinciliği Atilla Özdemiroğlu bestesi olan ve Cici Kızlar tarafından seslendirilen "Delisin" adlı parça ile birlikte kazanmıştır. O dönem Ali Rıza Binboğa ve Yeliz'de yarışanlar arasındaydı. Cici Kızlar grubundan Bilgen Bengü'nün çektiği kurada kazanan isim Semiha Yankı olmuş ve Stockholm'de yapılan Eurovision yarışmasında Türkiye'yi temsil etmeye hak kazanmıştır. Stockholm'deki yarışmada Semiha Yankı, yalnızca Monaco'dan 3 puan alarak sonuncu olmuştur. Alınan bu kötü sonuç politik nedenlere bağlanmaktadır (yarışmadan çok kısa süre önce Türkiye, Kıbrıs Barış Harekatı'nı gerçekleştirmiştir). Yankı, sonraki yıllarda sahnelerden hiç kopmamış ve adı hep Eurovision'la birlikte anılmıştır.