Anjiyogenez

Bu yazıda Anjiyogenez konusunu derinlemesine inceleyeceğiz, farklı yönlerini, günümüzdeki önemini ve farklı alanlardaki etkisini ele alacağız. Kökenlerini, zaman içindeki gelişimini ve konuyla ilgili var olan farklı bakış açılarını inceleyeceğiz. Benzer şekilde, Anjiyogenez'in toplumu, kültürü ve insanların günlük yaşamlarını nasıl etkilediğinin yanı sıra küresel bağlamdaki önemini de analiz edeceğiz. Makale boyunca, okuyucunun bu konudaki anlayış ve bilgilerini zenginleştirmek amacıyla Anjiyogenez'in derinlemesine ve eksiksiz bir analizine dalmasına olanak tanıyacak farklı uzman görüşleri ve ilgili çalışmaları sunacağız.

Anjiyogenez veya anjiyojenez; fizyolojik bir süreç olup var olan damarlardan tomurcuklanma yolu ile yeni damarların oluşması, gelişmesi anlamına gelir. Vaskülojenez ile benzerlik göstermektedir.

Anjiyogenez, büyüme ve gelişme ile yara iyileşmesi gibi süreçlerde olması beklenen bir olaydır. Bununla beraber bazı durumlarda patolojik de olabilmektedir. Anjiyogenezi tetikleyen ve önleyen faktörler arasındaki denge bozulduğu takdirde denge kimin tarafına bozulduysa ona göre anjiogenezde eksiklik yahut fazlalık görülebilir.

Kanserlerde; artrit, inflamatuvar bağırsak hastalıkları gibi inflamatuar hastalıklarda; ve çeşitli göz hastalıklarında (makula dejenerasyonu gibi) anjiyogenez patolojik olarak meydana gelmektedir. Periferik arter hastalıkları, gecikmiş yara iyileşmesi gibi durumlarda ise anjiyogenezin patolojik yetersizliği vardır.

Özellikle kanserli hücrelerin büyümesi için gerekli olan besinleri alabilmek için tümör hücreleri tarafından salgılanan maddelerle anjiogenez uyarılmaktadır. Bu nedenle kanser hastalarında anti-anjiyogenez yapıcı kemoterapötik ajanlar tedaviye eklenebilmektedir. Ayrıca unutulmamalıdır ki patolojik ve fizyolojik anjiogenez sonucu oluşan damarlarda farklılıklar vardır. Örneğin; patolojik anjiogenez sonucu oluşan damarlar radyoterapiye duyarlı iken, normal damarlar buna dirençlidir.