Bu yazıda Araptepe Höyüğü konusunu geniş ve multidisipliner bir bakış açısıyla inceleyeceğiz. Araptepe Höyüğü, siyasetten popüler kültüre kadar toplumun çeşitli alanlarında ilgi ve tartışmalara yol açan bir konudur. Tarih boyunca Araptepe Höyüğü sosyal, ekonomik ve kültürel gerçekliğimizi şekillendirmede çok önemli bir rol oynadı. Bu analiz aracılığıyla Araptepe Höyüğü'in karmaşıklıklarını ve boyutlarını, ayrıca yaşamlarımız üzerindeki etkisini anlamaya çalışacağız. Bu makale, kökeninden güncel önemine kadar Araptepe Höyüğü'in farklı yönlerini ve içinde yaşadığımız dünyayı nasıl şekillendirdiğini inceleyecek.
Arkeolojik Höyük | |
Adı: | Araptepe Höyüğü |
il: | İzmir |
İlçe: | Aliağa |
Köy: | Helvacı |
Türü: | Höyük |
Tahribat: | |
Tescil durumu: | |
Tescil No ve derece: | |
Tescil tarihi: | |
Araştırma yöntemi: | Yüzey araştırması |
Araptepe Höyüğü, İzmir İl merkezinin kuzeyinde, Menemen İlçesi'nin yaklaşık olarak 13 km. kuzeybatısında, Eski Foça'ya giden yol üzerinde yer alan bir höyüktür. Helvacı Höyücek Höyüğü'nün 2 km. kadar batısında, Bekirler Düz Yerleşmesi'nin 500-600 metre kuzeyindedir. Helvacı Köyü'nün batısındadır. Helvacı Ovası'ndaki yerleşme, daha çok dağlara yakındır.[1]
Höyük, 1949 yılında Ord. Prof. Dr. Muzaffer Şenyürek başkanlığında yürütülen Helvacı Höyücek Höyüğü kazıları sırasında, çevrede yapılan araştırmalarda saptanmıştır.[1] Daha sonra 2001 yılında Panaztepe kazılarını yürüten Prof. Dr. Armağan Erkanal tarafından 8 hektarı geçen bir alanda yoğun yüzey taramalarıyla incelenmiştir.[2] Araptepe Höyüğü'nü de içine alan yüzey araştırmaları, 2001-2003 yılları arasında Aiolis Bölgesi olarak adlandırılan İzmir'in kuzey kesiminde yürütülen Güney Aiolis Bölgesi (Kuzey İzmir - Menemen) Yüzey Araştırması çalışmasıdır.[3]
Yüzey buluntuları Araptepe'nin Neolitik Çağ ve Erken Tunç Çağı'nda iskan gördüğünü işaret etmektedir. Diğer yandan Roma Dönemi çanak çömlek parçaları da ele geçmiştir.[1]
Neolitik Çağ çanak çömleği kırmızıdan kırmızımsı kahverengine değişen renklerde, astarlı ve bazıları açkılıdır. Hamurları kum ve küçük taşçık katkılıdır. Mika katkı çok azken organik katkılı parçalar da vardır. Biçim olarak bazıları dudak kısmı düzleştirilmiş daralan ağızlı çömlekler, S kıvrımlı kaseler ve basit yayvan kaselerdir. Düz dipli ve çan biçimli olanlar vardır. Genellikle bezemesizdir. Bir tane beyaz boya bezemeli, iki tane de sokma bezemeli parça bulunmuştur. Ele geçen bu çanak çömlek geleneği MÖ 7. binyılın son çeyreği, Güneybatı Anadolu Göller Bölgesi Geç Neolitik buluntu yerlerinden Hacılar, Helvacı Höyücek, Kuruçay ve Bademağacı çanak çömleğine benzemektedir.[1]
Ele geçen yontmataş aletler obsidiyen yanında çeşitli hammaddeler kullanılarak yapılmıştır.[1] Obsidiyenin, sütümsü siyah rengiyle Melos Adası kökenli olduğu düşünülmektedir.[4]
İzmir civarındaki, Urla - Barbaros Tepeüstü Düz Yerleşmesi, Bornova - Yeşilova gibi yerleşmelerin Geç Neolitik Dönem sonrasında terk edildiği, Roma Dönemi'ne kadar iskan görmediği konusuna dikkat çekilmekte, bunun nedenlerinin araştırılması gerektiği belirtilmektedir.[5]