Kudüs başmüftüsü dünya çapında milyonlarca insanın dikkatini çeken bir konudur. Kamuoyunda ortaya çıkışından bu yana sonsuz tartışmalara yol açmış ve çeşitli disiplinlere olan ilginin artmasına neden olmuştur. Bu olgu akademisyenlerin inceleme konusu olmuş, sanatçılara ilham vermiş ve ilgili endüstrideki geleneklere meydan okumuştur. Kudüs başmüftüsü manşetlerde yer almaya ve tartışmalara yol açmaya devam ederken, çağdaş toplum üzerindeki etkisini analiz etmek ve düşünme ve hareket etme şeklimizi ne ölçüde şekillendirdiğini anlamak önemlidir. Bu yazıda Kudüs başmüftüsü'i yakından inceleyeceğiz ve günlük hayatımızın farklı yönleri üzerindeki etkisini inceleyeceğiz.
Kudüs başmüftüsü, Mescid-i Aksa dahil olmak üzere Kudüs'ün İslami kutsal yerlerinden sorumlu Müslüman din adamı.[1] Bu makam 1918'de Ronald Storrs liderliğindeki İngiliz askeri hükûmeti tarafından oluşturuldu.[2][3] 2006 yılından beri başmüftülük makamında Muhammed Ahmed Hüseyin bulunmaktadır.
Filistin İngiliz mandası altındayken, Kudüs başmüftüsü İngiliz yetkililer tarafından oluşturuldu. Yeni unvanın oluşturulması İngilizler tarafından "makamın statüsünün geliştirilmesi" amacını taşıyordu. Kamil el-Hüseynî 1921'de öldüğünde, İngiliz Yüksek Komiseri Herbert Samuel, Muhammed Emin el-Hüseynî'yi bu göreve getirdi. Kudüs'ün el-Hüseyni ailesinin bir üyesi olan Emin el-Hüseynî, Filistin İngiliz Yönetimi'nde Arap milliyetçisi ve Müslüman bir liderdi. Arap Yüksek Komitesi'nin başındaki Başmüftü el-Hüseynî, özellikle II. Dünya Savaşı döneminde Siyonizme karşı şiddetli muhalefette kilit rol oynadı ve Nazi rejimi ile yakından ittifak kurdu.[4][5]
1948'de, Ürdün'ün Kudüs'ü işgal etmesinden sonra, Ürdün Kralı I. Abdullah, el-Hüseynî'yi görevinden uzaklaştırdı, Kudüs'e girmesini yasakladı ve başmüftü olarak Hüsameddin Carullah'ı atadı. 1952'de Carullah'ın ölümü üzerine, Ürdün Vakfı, onun yerine Saad el-Alemi'yi atadı.
1993 yılında el-Alemi'nin ölümünün ardından Filistin Kurtuluş Örgütü Başkanı Yaser Arafat, Süleyman Caabari'yi başmüftü olarak atadı. 1994 yılında Caabari öldüğünde Arafat, İkrime Said Sabri'yi atadı. Sabri 2006 yılında Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas tarafından, siyasi meselelerde çok fazla yer almasından dolayı görevinden alındı. Abbas, siyaseten ılımlı olarak algılanan Muhammed Ahmed Hüseyin'i görevlendirdi.