Bu makalede Mozaik (müzik grubu)'in çağdaş toplumun çeşitli alanlarındaki etkisini araştıracağız. Mozaik (müzik grubu) onlarca yıldır araştırma ve tartışma konusu olmuştur ve etkisi popüler kültürden dünya siyasetine kadar uzanmaktadır. Mozaik (müzik grubu)'in analizi sayesinde yaşama, düşünme ve çevremizdeki dünyayla ilişki kurma şeklimizi nasıl şekillendirdiğini daha iyi anlayabileceğiz. Mozaik (müzik grubu), kökeninden geleceğe yönelik projeksiyonuna kadar tartışma ve yansıma konusu olmaya devam ediyor ve bu makale, bu fenomen etrafında var olan farklı bakış açılarını incelemeyi amaçlıyor.
Mozaik, Ayşe Tütüncü, Bülent Somay, Mehmet Taygun, Ümit Kıvanç, Timuçin Gürer,[1] Saruhan Erim'den oluşan ve 1990'dan sonra dağılmış müzik topluluğudur.[2] Boğaziçi Üniversitesi'nde verilen bir konserle başlayan müzik hayatlarında, rock-folk müziğinden hareket ederek bir sound oluşturdular.[3] Klasik batı müziği, çağdaş müzik, rock, senfonik rock, caz, pop caz gibi çok geniş bir yelpazeyi harmanladılar.[4]
12 Eylül darbesinden sonra ortaya çıkan protest müzik gruplarından biri olarak 1983 yılında “Ölümden Önce Bir Hayat Vardır” adıyla verdikleri konserin kaseti ile seslerini duyurdular.[5] Inti-Illimani, Victor Jara gibi müzisyenlerin parçalarını yorumlamanın yanı sıra Meltem Ahıska, Can Yücel, Hale Tenger gibi isimlerin şiirlerini de bestelediler.[6][7]
Kurucu kadro çok daha kalabalıktı. Aralarında Sumru Ağıryürüyen, Mehmet Tütüncü, Ezel Akay sayılabilir. Gruptan bazı isimler Ayşe Tütüncü'nün caza yönelmesiyle ona eşlik etmeye devam ediyorlar.[8]
Grup 2014'te bütün kasetlerini ve ev kayıtlarını da kapsayan bir külliyat yayımladı.[9]
Grup, 2018 yılı sonunda tekrar bir araya gelerek konser vermeye başladı. 1983-1995 arasındaki kadrodan Ayşe Tütüncü, Saruhan Erim, Mehmet Taygun, Timuçin Gürer, Serdar Ateşer, Mehmet Tütüncü, Ezel Akay ve Yağız Üresin'e konserlerde Gevende grubundan Gökçe Gürçay da eşlik etti.[10]