Günümüz dünyasında Nigredo büyük önem taşıyan bir konu haline geldi; sonuçları çağdaş toplumda etkili olduğu kadar çeşitlidir. Ekonomiye etkisinden popüler kültüre etkisine kadar Nigredo, küresel alanda benzeri görülmemiş bir önem kazandı. Yıllar boyunca hem akademisyenlerin, uzmanların hem de genel nüfusun ilgisini çekmiş, birçok yönünü ve sonuçlarını anlamaya çalışan sürekli bir tartışma yaratmıştır. Bu makalede, Nigredo'in farklı boyutlarını ve farklı alanlardaki etkisini ayrıntılı olarak inceleyerek, günümüzdeki öneminin geniş ve eksiksiz bir görünümünü sunacağız.
Nigredo ya da siyahlık, simyada çürüme veya ayrışma anlamına gelmektedir. Birçok simyacı, felsefe taşına giden yolda ilk adım olarak, tüm simyasal bileşenlerin tek tip bir siyah madde elde etmek için kapsamlı bir şekilde temizlenmesi ve pişirilmesi gerektiğine inanmaktaydı.[1]
Carl Jung için "simyanın ilkelerinin yeniden keşfi, psikolojinin öncüsü olarak işimin önemli bir parçası haline geldi".[2] Bir simya öğrencisi olarak, o (ve takipçileri) "simyacıların" kara işini "(nigredo) egonun deneyimlediği son derece kritik katılımla karşılaştırdılar. Jungcular, nigredo'yu iki temel psikolojik anlamda yorumlamışlardır.
İlk duyu, bir öznenin başlangıçtaki farklılaşmamış bilinçsizlik durumunu temsil ediyordu, "ilk nigredo, Latince: unio naturalis, yalnızca dışarıdan görülebilen nesnel bir durumdur. Kendilik ve nesne, bilinç ve bilinçdışı arasında bilinçsiz bir farklılaşmama durumu."[3] Burada özne bilinçdışının farkında değildir; yani içgüdülerle bağlantı.[4]
İkinci anlam olarak, "öte yandan, bireyleşme sürecinin nigredo'su, öznenin gölge yönlerinin acı verici, artan farkındalığının getirdiği öznel olarak deneyimlenen bir süreçtir."[5] Kişisel gelişimin ön koşulu olan maksimum umutsuzluk olarak tanımlanmaktadır.[6] Bireyleşme süreci ortaya çıktıkça, "gölgeyle yüzleşme ilk başta ölü bir denge, ahlaki kararları engelleyen ve inançları etkisiz ve hatta imkansız kılan bir duraklama meydana gelir.[7] İşte "en karanlık zaman, umutsuzluk, hayal kırıklığı, kıskançlık nöbetleri zamanı; Eros ve Süperego'nun hançerleri çektiği ve ileriye dönük bir yolun görünmediği zamandır.[8]